© Haber Rize 2022

Artvin’in kestane ormanları laboratuvarda üretilen virüs ve parazitle korunuyor

Bal ormanlarına zarar veren ”kestane dal kanseri” hastalığı ve ”kestane gal arısı” zararlısıyla biyolojik mücadele yürütülüyor

Artvin'de "bal ormanları" olarak da bilinen kestane ormanları, "kestane dal kanseri" ve "kestane gal arısı"na karşı laboratuvarda üretilen virüs ve parazitlerle korunuyor.

Orman Bölge Müdürlüğü, 27 bin 520 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en fazla kestane ormanına sahip illerinden Artvin'de, ağaçları tehdit eden hastalık ve zararlılara karşı biyolojik mücadele yürütüyor.

Bal üretimi için büyük öneme sahip ormanların kestane dal kanseri nedeniyle zarar gördüğünün tespiti üzerine, 2015'te Artvin Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde laboratuvar kuruldu.

Laboratuvarda üretilen "hipovirülent" virüsünün 7 yıldır dal kanserinin görüldüğü alanlara bırakılmasıyla hastalıkla mücadele yürütülüyor.

Geçen yıl Hatila Vadisi Milli Parkı'ndaki kestane ormanlarına zarar verdiği belirlenen kestane gal arısı ile mücadele için de aynı laboratuvarda "torymus sinensis" adlı parazit üretiliyor.

Artvin Orman Bölge Müdürü Mimar Sinan Özkaya, AA muhabirine, kentteki kestane ormanlarının "kestane dal kanseri" ve "kestane gal arısı" tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Müdürlük olarak bu tehditlere karşı gerekli önlemleri aldıklarını belirten Özkaya, bugüne kadar 3 bin 500 hektar alanda kestane dal kanseriyle biyolojik mücadele yürüterek ciddi oranda olumlu sonuçlar aldıklarını aktardı.

Özkaya, kentte kestane ormanlarına zarar veren diğer unsurun da ilk kez geçen yıl tespit ettikleri kestane gal arısı olduğunu kaydederek, "Çiçek ve bal üretimini düşüren bu zararlı böceğe karşı biyolojik mücadele başlattık. Kurumumuz bünyesindeki biyolojik mücadele laboratuvarımızda bu yıl 1000 torymus sinensis paraziti üreterek böceğin görüldüğü alana bırakacağız." dedi.

"10 yıl içinde doğal denge sağlanacaktır"

Biyolog Yaşar Aksu ise yılda 70 kilometre hızla yayılabilen kestane gal arısının, Artvin'de önlem alınmaması halinde ciddi risk teşkil ettiğine dikkati çekti.

Bu zararlının, ağacın tomurcuklarına yumurtalarını bırakması nedeniyle bitkinin çiçek verimini önemli ölçüde azalttığını ifade eden Aksu, bunun da meyve ve kestane balı üretiminde yüzde 80'e yakın ürün kayıplarına yol açtığını anlattı.

Aksu, biyolojik mücadelenin uzun vadeli bir iş olduğuna işaret ederek, "Gal arısına karşı ilk etapta 1000 torymus sinensis üreteceğiz. Bu sayı gelecek yıllarda duruma göre artarak 10 binlere kadar çıkacaktır. Ürettiğimiz parazitleri ormanlara verdikten sonra 10 yıl içinde doğal denge sağlanacaktır." diye konuştu.

Kestane dal kanserinin Artvin'e Kafkasya üzerinden geldiği bilgisini veren Aksu, şunları kaydetti:

"Ürettiğimiz hipovirülent virüsünü ormanlarımıza vererek yayılmasını sağlıyoruz. Her yıl 500 hektarlık alana bu virüsü veriyoruz. Verdiğimiz virüs doğal etkenlerle geniş alanlara yayılıyor. 7 yıldır virüsü verdiğimiz alanlarda doğal dengeyi sağladık. 27 bin 500 hektar sahamız var. Bu sahamızdaki ağaçlarımızın hepsi kestane kanseriyle yüzleşmiştir. Biz virüsü belirlediğimiz noktalara vererek yayılmasını sağlıyoruz. Mücadele yaptığımız sahalarda başarı oranımız yüzde 90 civarında. İyileşme devam ediyor."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER