AV. ÖZKAN YÜCEL: "YARGININ YENİDEN DÜZENLENMESİ İÇİN, BAKANI ORADAN ALACAKSINIZ

İzmir Karaburun Adliyesi'nde karıştığı kavga sonrası tutuklanan MHP İlçe Başkanı Erkan Özen tahliye edildi. Erkan Özen'i tutuklamaya sevk eden Cumhuriyet Savcısı Muhammet Miraç Yılmaz ve tutukluluğa itirazı reddeden hakim eşi Cansu Kurucu Yılmaz, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine sürüldü.

Türkiye'de yargı bağımsızlığı bir yana yargının özellikle muhalif yurttaşları tehdit eden bir sopa haline dönüştürüldüğünü söyleyen Av. Özkan Yücel olayı şöyle anlatıyor:

"Bir partinin ilçe başkanı adliyeye giriyor, adliye içerisinde davanın tanıklarını dövüyor, avukatı tehdit ediyor, yaşanan çokça olay var ve sonra olması gerektiği gibi soruşturma başlatılıyor, savcı karşısına çıkıyor. Savcı "Bu eylem sebebiyle tutuklanması gerekir." diyor. Karar veriyor hakime gönderiyor hakim de tutuklama kararı veriyor. Tutuklama kararına itiraz ediyorlar, itirazı inceleyen hakim talebi reddediyor ve ne oluyorsa ondan sonra oluyor."

Ardından Karaburun Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Cansu Kurucu Yılmaz ve tutuklama talebinde bulunan eşi Karaburun Cumhuriyet Savcısı Muhammet Miraç Yılmaz'ın görevlerinden alınarak Şanlıurfa Siverek'e sürüldükleri ortaya çıkıyor.

ÇOKLU BARO YASASININ TEMELİ BAROLARI ELE GEÇİRME PROJESİDİR

Avukatların özgür, bağımsız yapısının iktidarı rahatsız etmeye başladığını, kontrol altına alamadıkları tek mekanizmanın barolar olduğunu söyleyen Av. Özkan Yücel, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına karşı "Merak etmeyin b planımız var ve biz onu uygulayacağız." diyen bir idareye hiçbir hakim ve savcı çıkıp, "Sana ne oluyor? Bu iş yargının işi. Biz kararı vereceğiz. O yüzden sen bu işe karışma senin b planın beni ilgilendirmez biz yargı olarak mahkeme kararına uyacağız." diyemedi. Görünen o ki, hakim ve savcıların koruyamadıkları haklarını barolarımız, avukatlarımız korur hale geldi." diyor.

Çoklu baro yasasının temelinin ele geçiremedikleri baroları dizayn etme, uslandırma, susturma projesi olduğunu söyleyen Yücel, "Bunu yurttaşlara, meslektaşlarımıza anlattık ve başarılı olabildik. Bugüne kadar yalnızca iki baroda buna teşebbüs edebildiler. İktidarın nimetlerinden değil, adaletin nimetlerinden faydalanmayı, hakimlerin vicdanları ile karar vermesini önceleyen adil bir yargılama için aslında hepimize görev düşüyor." diyor.

Yücel yargının yeniden düzenlenmesi için, "Bakanı oradan alacaksınız! Bakanlık müsteşarını oradan alacaksınız! Mahkemelere Cumhurbaşkanı'nın atama yetkisini oradan alacaksınız! 2010'daki referandumdan bu yana yargı içerisinde bağımsızlığa ilişkin kalmış ufak nüveler bile ortadan kaldırılmak yoluna gidildi. Bugün Türkiye şunu yaşıyor; aleyhe karar veren hakim ya da savcı kendisini nerede bulacağını bilmiyor, Türkiye'nin hangi ilinde olacak hatta meslekte kalıp kalamayacağını bilmiyor! Bu nasıl yargı bağımsızlığı? Hakimler gerçekten vicdanları ile inandıkları ile ilgili karar versinler. Verdikleri bu kararın sonrasında da başına bir şey gelecek endişesinden kurtulsunlar." açıklamalarında bulunuyor.