Barış yolunda gayret gösteren annelerin anneler günü kutlu olsun!

Başta Emine Şenyaşar'ın ve barış yolunda gayret gösterirken hayatını kaybeden tüm annelerin o çocukları uğruna hayatlarını vakfeden tüm annelerin anneler günü kutlu olsun!

Bugün anneler günü, hepimizin annesi var. Sizler de bir annesiniz, anneler gününü kutluyorum ama en başta bir anneyi anmak lazım çok önemli. Hepiniz yıllardır takip ediyorsunuz, Emine Şenyaşar 4 yıldır adalet, adalet, adalet diyen bir anne Urfa'da gözyaşı döküyor. Adliyenin önünde 400 günden fazla adalet diyor! Kendisini Urfa'da ziyaret ettim, ellerinden öptüm ve destansı bir direniş sergilediğini ilettim kendisine. En başta o annenin anneler günü kutlu olsun ama tabi ki tüm annelerin, barış yolunda gayret gösterirken hayatını kaybeden tüm annelerin o çocukları uğruna hayatlarını vakfeden tüm annelerin anneler günü kutlu olsun! Askeri okul öğrencisi olmaktı tek suçları, darbe günü kurban edildiler, onlarcasının, yüzlercesinin annesi ağlıyor. Askeri okul öğrencilerinin annelerinin de anneler günü kutlu olsun! Mahpus annelerin, cezaevlerinde hamile ve çocuklu anneler var. Şu anda çocuklarından uzak anneler, bu annelerin de anneler günü kutlu olsun ve biz tüm çilekeş annelerimizin ayrımsız anneler gününü tekrar kutluyoruz.

Partimize yönelik tacizler, hakaretler ve sonunda da Batman Vekilimiz Ayşe Acar Başaran'a yönelik çok ağır bir hakaret, işkence ve ölüm tehdidi!

Değerli arkadaşlar bakın perşembe günü Ankara'daydım, hepiniz takip ettiniz. Ankara'da HDP Genel Merkezi'miz önünde bir taciz yaşandı! Polisler eşliğinde gelen göstericiler siyah bir çelenk bırakmak istediler Genel Merkezimiz önüne ve tamam anladık, siyah çelenk bırakıp, sloganlar atıp ayrıldılar, peki sonrasında ne oldu? Çelengi de sahiplenen polisler oldu! Avludan ayrılmıyorlar, saatlerce ayrılmadılar. Sabah gelmişler, akşam 22.00'a kadar oradaydılar! Peki ne yapıyorsunuz? Partimize yönelik tacizler, hakaretler ve sonunda da Batman Vekilimiz Ayşe Acar Başaran'a yönelik çok ağır bir hakaret, işkence ve ölüm tehdidi! Polis amiri Ankara Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde Murat Güler isimli bir başkomiser vekilimize "Seni çivilrim haa." Diye bağırdı! Halen görevden alınmadı! Bekliyoruz ve takip edip sonuna kadar da bu konu ile uğraşacağız ve sonrasında 8-10 polis siyah çelengin başında nöbet tuttu! Gülsek mi ağlasak mı memleketin haline! Askerde sıra nöbeti olur başında beklersin. Askere derler ki: "Başında bekle sıra nöbeti." Orada da polis memurları bekliyorlardı! Orada da polislere söyledim. "Polisin mesleği böyle bir şey mi?" çelengin başında bekleme işi midir polislik Allah aşkına! Susup kaldılar, bulundukları saçmalığın kendileri de farkında. Daha sonra Genel Merkezimizin sokağının başında ve sonunda polis memurları yolu tuttular, partimize insanların girişi yasaklandı. Şu hale bakın! Bunlar 21.Y. Y.'da bu ülkede oluyor! Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok! Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasi partisinde bir anneye, bir kadına, milyonların temsilcisi olduğu bir milletvekiline ağır ortaçağ işkence metoduyla ölüm tehdidi yaptı! Bu ülke buraya geldi!  Ama biz bunu burada tabiki bırakmayız, sonuna kadar idari işlemleri yapıp bu konuda bir hesap verilmesi gerektiğini söylüyoruz! O çelengi getiren sensin! O çelengin sahibi sensin! 12 saat çelenk nöbeti nedir kardeşim?

Kocaeli Valisi "HDP'li den Bakan olmaz." demişti, biz de HDP'den Bakan da olur Cumhurbaşkanı da olur dedik. Vali bey çok öfkelenmiş bana, beni Twitter hesabından engellemiş.

Öylesine baskı ve tahakküm artmış ki ne yapacaklarını bilemez bir haldeler! Şimdi bakın geçen Gebze'de Newroz mitingimizde bir konuşma yapmıştım; bu ilin Valisini eleştirmiştim Kocaeli Valisi. "HDP'li den Bakan olmaz." Demişti, biz de HDP'den bakan da olur Cumhurbaşkanı da olur dedik. Sen bu lafı edeceğine ülkede, memlekette, Kocaeli'nde ekmek fiyatlarını düzelt, ulaşım fiyatlarını düzelt, işine bak kardeşim, haddi bil dedik kendisine! Vali bey çok öfkelenmiş bana, beni Twitter hesabından engellemiş, aslında böyle bir yetkisi de yok ama bunu anladık, bununla da yetinmemiş Vali bey küplere binmiş ardından ne yapmış? Onu da bu Ramazan Bayramı'nda öğrendik.

Kocaeli Valisi beni il Protokol listesinden çıkarmış. Biz kendisine CİMER'den sorduk! Nedir bu hal?

Beni İl Protokol listesinden çıkarmış. Bu ilde 13 milletvekili var, protokol listesinde 12 milletvekili var! Bizi çıkararak bir yerlere vardığını sanmış! Biz kendisine CİMER'den sorduk geçtiğimiz gün! Cevap geldi bize demiş ki "Efendim vekilliğin düşürüldükten sonra listeyi unutmuşuz." Benim vekilliğimin iade olduğunu herkes biliyor, 1 yıl oldu. 1 yılda sen bu işi beceremedin mi? Ne biçim Valilik? Böyle Valilik gördünüz mü siz? 1 yıl içinde bir vekili listeye alamamış bir valilikten bahsediyoruz! Şimdi biz ve arkadaşlarımız protokol meraklısı değiliz. Ben halkın içinde bir vekilim hepiniz beni biliyorsunuz, ben halkların vekiliyim, umurumda değil! Ben doğruyu söylediğim için hakkı söylediğim için hekimliğimden uzaklaştırılan, vekilliğim bitirilen, cezaevine atılan daha sonra yine aynı şeyleri söylemeye devam eden bir insanım!

Kocaeli Valisi protokol sevdamız yok ama sen bir halkı burada yok saymaya çalışıyorsun!

Protokol sevdamız yok ama sen bir halkı burada yok saymaya çalışıyorsun! Bir partiyi yok saymaya çalışıyorsun. O partinin seçmenlerini ve daha doğrusu anayasal olarak 84 Milyonun vekilini yok saymaya çalışıyorsun! Bu ne garabet ya! Sen kimsin Vali bey? Haddini bil! Baştan sana haddinizi bilin! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu haddini bil sen kim oluyorsun ki polis amirini gönderip bizim vekilimizi tehdit edebiliyorsun, Kocaeli Valisi haddini bil! Ne iştir bu! Milyonların temsilcisi olan vekili sen kim oluyorsun da yok saymış oluyorsun! Sonra da ne yapacağını bilemeyip gülünç bir gerekçeye sığınıyorsun! Kendinize gelin ya! Memleketin mahvettiniz! Devleti ayaklar altına aldınız! Devlet hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı gülünç duruma düşürülmemişti!

Sn. Kocaeli Valisi beni Protokol listesinden çıkardın ya beni eklemen yetmez ilk seçimde o listeye HDP en az 2 vekil ekleyecek hazırlıklı ol!

Biz az evvel Sayın Vali'ye buradan protokol ile ilgili uyarıları yaptık ama belki bizi dinlemeyecek ve devam edecek ama ona bizim kötü bir haberimiz var! Bir dahaki seçim sonrası sanırım o listeye 1 tane değil 2 tane HDP'li vekil olacak! Sayın Vali biraz daha küplere binebilir ama yapacak bir şey yok çünkü biz bu halkın direncini görüyoruz!

Ümit Özdağ da: "Çık lan Süleyman." dedi. Sokak seviyesi arz eden müsabakasını izlemeye başladık!

İçişleri Bakanı'nın haline bakın! Güvenlikten sorumludur değil mi İçişleri Bakanlığı? Hepimiz hırsızlık gibi olaylar olursa emniyete gideriz değil mi? Güvenlikten sorumlu bakan ve bir başkası ne yaptı geçen gün hepimiz izledik! Güvenlikten sorumlu Süleyman Soylu birilerine hakaret, küfürler etti. Bir başka ırkçı bir parti lideri Ümit Özdağ da: "Çık lan Süleyman." Dedi Ankara'nın ortasında 84 milyon iki siyasetçinin çok üzücü, çok sokak seviyesi arz eden müsabakasını izlemeye başladık! Ülkeyi ne hale düşürdüler görüyor musunuz? İnsanlara güya örnek olacaklar! Düşürdükleri seviyeye bakın! Şu ülkenin İçişleri Bakanı'nın birtakım parti temsilcilerini şu ülkede içinde düşürdükleri hale bakın! İnanılmaz bir şey!

Osman Kavala ve arkadaşları sadece "Ağaçlar kesilmesin." Dedi. Ne var bunda ağırlaştırılmış müebbet verilecek?

Bakın adaletin o kadar ayaklar altına almış durumdalar ki bir Roma vecizesi var isterse dünya yıkılsın yeter ki adalet sağlansın. Tayyip Cumhuriyeti'nde bu ne hale geldi biliyor musunuz? Diyorlar ki; isterse adalet yıkılsın yeter ki iktidarımız devam etsin! Başka hiçbir şey bildikleri yok. Şu anda bakın; o kadar dibe vurmuş durumdalar ki tamam anladık, yüz binlerce kişi zorbalıkla cezaevine atıyorsunuz peki ağaçlar kesilmesin diyen adama ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiler. Adam: "Ağaçlar kesilmesin." Dedi. Gezi Parkı'nda şu anda İstanbul'a gidiyorsunuz, ben de gidiyorum ağaçlar Allah'tan kesilmedi. O ağaçlar kesilmesin dedi diye Osman Kavala ve arkadaşlarına ağırlaştırılmış müebbet, 18 yıl hapis cezaları verildi. Daha bu ülkede Adaletin A'sından bahsedilir mi ve daha binlerce arkadaşımıza ağır cezalar verilip, zindanlarda tutulduğunu saymıyorum ama bu kadar trajikomik bir hale geldiler ki; ağaçların kesilmesini önleyen insana ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi!

Kapatma davaları açın, kumpas davaları açın, hakaretler edin boşadır! Gülünç işler yapın protokol listelerinden çıkarın boşadır! Bunu çok iyi bilsinler!

Bakın ben arkadaşlarımla Perşembe Günü Genel Merkezi'mizde sabahtan akşama kadar bekledik, hatta sabaha kadar ve daha sonrasında da bekleyecektik. Burada diğer danışman arkadaşlarımız, üyelerimiz vardı. Tabi ki herkesin işi gücü olabilir, biz vekiller olarak buradayız sabaha kadar sizin işiniz varsa ayrılabilirsiniz ama orada arkadaşlarımız bize dönüp ne dedi biliyor musunuz? "Vekilim bu partiyi tek siz mi savunacaksınız biz ne güne duruyoruz? Bugün bu partide sabahlara kadar durmayacaksak, günlerde buradan ayrılmayacaksak başka ne gün duracağız burada? Sonuna kadar yanınızdayız!" işte öyle bir ruhla biz hareket ettiğimiz için. Değerli arkadaşlar bize ne yaparsanız yapın genel merkezlerimize saldırın, kapatma davaları açın, kumpas davaları açın, hakaretler edin boşadır! Gülünç işler yapın protokol listelerinden çıkarın boşadır! Bunu çok iyi bilsinler!

Dilovası'nda kanser vakaları arttı araştıralım dedik Meclis'te; Ak Parti, MHP'liler engelledi.

Dilovası ile ilgili de birkaç husus söylemek istiyorum. Dilovası bizim için çok önemli bir merkez. Sadece partimiz için değil tüm Kocaeli için çok önemli bir merkez. Çok önemli bir ticari merkez, çok önemli bir sanayi alanı ve orası ile ilgili biz araştırma önergelerimizi mecliste maalesef ki AK Parti ve MHP'nin engellemesi nedeniyle görüştüremedik. Bunu da Dilovası halkına tekrar şikayet edelim. Dilovası'nın 2006'daki Meclis Araştırma Heyeti tamamlanmamış, gereği yerine getirilmemiş, raporunu gelin görüşelim dedik, Dilovası'nın tüm eksikliklerini konuşalım dedik fakat AK Parti, MHP'liler engelledi. Yapılması gerekenler yapılmadı! Şu anda Dilovası ile ilgili hiç iyi olmayan haberler alıyorum. Bakın ihalesiz işler çevrildiği yönünde önemli haberler alıyoruz ve takip ediyoruz! Soruyoruz bakanlıklara. Doğrudan temin yoluyla olacak alımların ancak %10 kadar alınabilmesi mevzu bahisken ancak %34'üne kadar doğrudan temin ile alımların alındığı apaçık ortada! Peki bunu izah edebilecek kimse var mı? Polisan önündeki arsanın belediye ile hazine tarafından Polisan'a verildiği haberini aldık! Bunun da usulsüz bir işlem olduğu apaçık ortada, bu konu hakkında da bir açıklama yapılması gerekmekte ve hava kirliliğini takip ediyorum Dilovası'nın. Hava kirliliğini de hepiniz yaşıyorsunuz, biliyorsunuz maalesef ki önemli sağlık sorunları halen yaşanmaya devam ediyor. Kanser oranlarının çok arttığı bir bölge maalesef ki halen aynı oranlar devam ediyor. Şimdi biz bu sağlık takiplerinin düzenli bir şekilde yapılması gerektiğini söylüyoruz

Tespitime göre işsizlikten 3 Bin Dilovası genci yurt dışına gitmiş durumda!

Değerli arkadaşlar ve burada hayat bitti, ben buradan artık ayrılmak istiyorum diyen gençlerin sorunlarına çözüm bulunmalı! Benim yaptığım tespitlere göre şu anda 3 Bin Dilovası genci yurt dışına gitmiş durumda! Hatta başka illerde çoğumuzun da hemşehrisi olduğu Ağrı gibi illerde 10-15 bine ulaşmış durumda, bu ülkeyi getirdikleri, bitirdikleri noktada ülkemizin genci ve tüm insanlar maalesef bu ülkeden kaçıyorlar değerli arkadaşlar. Buna bir çözüm bulunmalı, istihdam imkanları yaratılmalı, başka bir çaresi yok bunun. İnsanlarımız akın akın bu ekonominin dibe vurduğu, bu insan haklarının dibe vurduğu ülke ve şehirden kaçmaya başladı.

Geçtiğimiz gün Tuzla'da bir tiner fabrikasında patlama oldu, 3 işçimiz hayatını kaybetti.

Biz yakından takip ediyoruz, iş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili çok önemli sorunlar devam ediyor. Geçtiğimiz gün Tuzla'da bir tiner fabrikasında patlama oldu, 3 işçimiz hayatını kaybetti. Bu konuda biz gereken uyarıları yaptık dinlenmedi ve 1 hafta sonrasında yine bir patlama 4 işçi yaralandı! Dilovası da yoğun sanayi tesislerin olduğu bir yer ve tehlike ile iç içe, bu konuda yoğun gereken güvenlik önlemleri alınıyor mu? İşçi sağlığı, iş sağlığı güvenliği alınmış mı? Bütün bunları Dilovası Kaymakamlığı'ndan, Kocaeli Valiliği'nden ve Dilovası Belediyesi'nden tekrar ve tekrar sizin adınıza soruyoruz! Tüm bunları tekrar gündem ediyoruz değerli arkadaşlar. Biz Halkların Demokratik Partisi olarak her kesimin insan haklarına uygun çözümlerin bulunması gerektiğini söylüyoruz. Onlar sürekli sorunları görmezden gelip sümenaltı etmeye çalışıyorlar. Genelde özelde siyasette, ticarette, eğitimde her yerde.

Siyasetle Kürt kimliğini görmezden gelmeye çalışan, ayaklar altına almaya çalışan bir AK Parti-MHP Cumhur Zulüm ittifakı eğitimde yine Kürtçe ile alay eden bir anlayış. Ey öğretmen sen öğretmen misin? Sana öğretmen denilebilir mi?

Geçtiğimiz gün yine bir olay yaşandı Erzurum Karayazı'da öğretmenler gitmiş, çoğu Kürt vatandaşlar olan Karayazı ilçesinin girişinde bir tabela var, Türkçe Hoş geldin yazıyor, Kürtçe Hun Bi xêr hatî yazıyor ve öğretmenler bu tabelanın altında Kürtçe Hoş geldiniz ifadesine yönelik çirkin hareketler yaptı. Düşünebiliyor musunuz bunlar öğretmen ve öncesinde de bu konuda uyarı almış insanlar ve yine bir Kürt ilçesine gönderiliyor, orada Kürt'ü ve Kürtçeye bir saygısızlık daha yapıyorlar. Ülkenin hali bu arkadaşlar! Siyasetin, eğitimin hali bu! Şu hale bakın! Siyasetle Kürt kimliğini görmezden gelmeye çalışan, ayaklar altına almaya çalışan bir AK Parti-MHP Cumhur Zulüm ittifakı eğitimde yine Kürtçe ile alay eden bir anlayış. Ey öğretmen sen öğretmen misin? Sana öğretmen denilebilir mi? Hem çirkin hareketler yapıyor hem de bunu sosyal medyada sergiliyor!

Ayşe Acar Başaran vekilimize "Çivilerim" diyen kişi sen kimsin ya? Senden polis memuru olur mu? Sen işkenceci misin? Nesin sen?

"Çivilerim" diyen kişi sen kimsin ya? Senden polis memuru olur mu? Sen işkenceci misin? Nesin sen? Bilinçaltındakilerini mi söylemeye çalışıyorsun? Şu hale bakın! Ama şunu çok iyi bilsinler ki; biz bu halkı sonuna kadar korumaya, hakkını, hukukunu sahiplenmeye, partimiz olarak sonuna kadar devam edeceğiz bunu da herkes çok iyi bilsin! Son olarak Kocaeli'nin çevre sorunlarını yakından takip ettiğimizi söyleyelim, bakın bu şehir yağma ve talan ediliyor iktidarın tüm ülkeyi yaptığı gibi. Geçtiğimiz gün Safiport Limanı'nın genişletilmesi ile ilgili ÇED toplantısına gittik, protestolarımız üzerine sahte bir tutanak ile toplantı sanki başlamışta sonradan bitirilmiş gibi bir hava oluşturdular aslında toplantı başlayamamıştı. Biz buna müdahil olduk fakat Valilik görevlileri özel sektörün, firmanın lehine hareket ettiler. Böyle bir skandal gördük! Peki sen Safiport limanının genişletilmesini sağlıyorsun da denizlerin hali ne durumda? Şu denizlerin haline bakın ben şimdiden size söylüyorum; siz diyeceksiniz ki "Vekilim 1 ay sonra doğru söylemiştiniz." Diyeceksiniz. Geçen sene bu zamanlar, şu an serin havalar, biraz havalar ısınsın, denizlerin hali ne olacak biliyor musunuz? Müsilaj çıkacak, renkler bozulacak, su kirliliği had safhada artacak. Peki bu limanları niye genişletiyorsun Kocaeli Valisi? Ne yapıyorsun sen? Niye bunlara izin veriyorsun?

Kürt'ün de Türk'ün de, dindarın da dinsizin de, Alevi'nin de Sünni'nin de, Müslümanın da Müslüman olmayanın da hakkını hukukunu partimiz olarak sonuna kadar Meclis'te aramaya çalışıyoruz.

Bu limanları genişleten vilayet başka ne yapıyor biliyor musunuz? Ekmeğini çöpten kazanmaya çalışan atık işçilerinin işini yokuşa sürüyor! Geçtiğimiz gün Kartepe'ye gittik, atık işçisi kardeşlerimizi ziyaret ettik. Biz partililerimiz ile beraber halkımızın arasındayız. Nereye olursa olsun gideriz. Arkadaşlarımızın yattığı yerleri gördük içimiz cız etti. Bu insanlar gelmiş ülkenin dört bir tarafından zor şartlarda 3 kuruş helalinden para kazanmak istiyorlar ve bu insanlara "Efendim ikametgah kağıdı getirin, ikametgah 1 sene burada olmalı öbür türlü seni çalıştırmam." Diyen bir Valilik, bir kaymakamlık var. Allah aşkına bir taraftan zenginlerin çıkarları için hizmet ediyorsun öbür taraftan gariban atık işçisinin işini yokuşa sürüyorsun. Sen ne biçim bir idarecisin? Buradan sana Kocaeli Milletvekili olarak soruyorum; bu gariban işçilerin helalinden para kazanmasını yokuşa sürmek mi senin işin? Ayıp değil mi? Biz yerinde tespit ettik. Adam gelmiş çevre sağlığına hizmet edenlerin, ekolojiye hizmet ediyor daha ne istiyorsun? Ama öbür taraftan bakıyorsunuz Kartepe Yıldızlar Entegre'nin Haddehanesi kuruluyor ve çevreye müthiş bir şekilde sağlıksızlık saçacak olan yapılar kuruluyor! Biz bunları kabul etmiyoruz ve sonuna kadar da mücadele edeceğiz, sizler adına, sizlerden aldığımız yetki ile Kocaeli halkı adına 84 Milyonun menfaati için uğraş vereceğiz buna da söz veriyorum. Ben halkın vekiliyim, umurumda da değil bize ne yaparlarsa yapsınlar yeter ki doğru bir yol belirleyelim ve sizlerin bize açtığı yolun da doğru bir yol olduğunu düşünüyorum çünkü bu halkın yolu! Halkların yoludur çünkü bu hakkın ve hakikatin yoludur. İşte biz bu yolda halkımızı sonuna kadar temsil etmeye çalışıyoruz. Biz A'dan Z'ye halkımız arasında hiçbir ayrım yapmadan. Kürt'ün de Türk'ün de, dindarın da dinsizin de, Alevi'nin de Sünni'nin de, Müslümanın da Müslüman olmayanın da hakkını hukukunu partimiz olarak sonuna kadar Meclis'te aramaya çalışıyoruz, yaptığımız çalışma bu ama güç odakların, haramzadelerin yaptıkları da bu ülkeyi talan etmek, yağmalamak. Bunu da size çok net bir şekilde söylemiş olalım.

Dilovası İlçe Örgütümüzde bayrağı teslim eden arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum görevi devralacak yeni yönetim kurulumuza da başarılar diliyorum, tebrik ediyorum.

Değerli arkadaşlar Dilovası İlçe Örgütümüz ile ilgili birkaç husus söylemek istiyorum. Önceki dönem hizmetleri yürüten Kadir Demir ve arkadaşları, kardeşlerimizi, yoldaşlarımızı tebrik ederim. bu zor zamanlarda önemli hizmet verdiler ve bayrağı teslim ediyorlar. Bayrağı teslim alacak yeni yönetim kurulumuza da başarılar diliyorum, tebrik ediyorum. İnşallah Dilovası gibi son derece önemli bir sanayi ilçesinde bir il gibi çok önemli yeri olan bir ilçede başarılı çalışmalar yaparlar diyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.