© Haber Rize 2022

CHP'Lİ VEKİL YALIM: "ÖGRETMENLER MAĞDUR"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım, özel okullarda sık sık yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmede bulundu. Milli Egitim Bakanı Mahmut Özer'in ve diğer yetkililerin birçok sorunu görmezden geldiğini belirten Vekil Yalım özel okullarla ilgili 7 maddelik soru önergesini TBMM'ye sunarak kamuoyunun bilgilendirilmesini istedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım, özel okullarda sık sık yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmede bulundu. Milli Egitim Bakanı Mahmut Özer'in ve diğer yetkililerin birçok sorunu görmezden geldiğini belirten Vekil Yalım özel okullarla ilgili 7 maddelik soru önergesini TBMM'ye sunarak kamuoyunun bilgilendirilmesini istedi.

CHP Uşak Milletvekili Yalım, özel okullarla ilgili birçok sorunu gündeme getirdi. Soru önergesi ile Milli Eğitim Bakanlığı'na, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Vekil Yalım, öğrencilerin de, velilerin de her konudan mağdur bırakıldığını, MEB'in şeffaf olması gerektiğini ve bazı konularsa yetersiz kaldığını dile getirdi. Vekil Yalım yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;"Milletvekilleri olarak bizler Milli Eğitim Bakanı'na cevaplamasını istediğimiz soruları soruyoruz bakanlık çıkıp; bakanlığa ait internet sitesinin istatistikler ile ilgili bilgelerin olduğu linkini bizimle paylaşıyor. Bir milletvekilinin görevi bakanlığın istatistik bilgileri içerisinden bilgi ayıklamak değildir!   Ayrıca sorduğumuz sorular istatistiki bilgi istediğimiz sorularda değildir! Bakanlık hedef saptırmak gerçeklerle yüzleşmemek için o dönemde içlerinde benimde olduğum sekiz milletvekilinin sorduğu soru önergelerine aynı cevabı vererek istatistiki bilgilerin olduğu internet linkini bizlerle paylaşmıştır.  Bu aymazlığın, iş bilmezliğin ve liyakatsizliğin ta kendisidir!Ben bir milletvekili olarak soru önergemde; özel okullara destek vermeyi düşünüyor musunuz? %8 olan KDV'yi %1'e düşürecekmişsiniz diye soruyorum, özel okullarda okuyan öğrencilere yemek ve servis hizmeti konusunda destekleme yapmayı düşünüyor musunuz diye soruyorum, Özel okullara yenden devlet desteği yapacak mısınız? Diye soruyorum.  Onlar bana link adresi gönderiyorlar! O linklerin hiçbirisinde sorduğum bu soruların cevapları yoktur!  Hal böyle iken bakanlık hem milletvekillerinin sorularına, hem de kendi bakanlığı bünyesindeki özel okulların sorunlarına kulaklarını tıkadığını ispat etmiş oluyor. Ayrıca matbu cevaba bağladığı sorularımızı belki hiç okumadan görmezlikten geliyor.

"BANA MEKTUP GÖNDERDİLER"

Anadolu'daki özel okullar kedilerine yıllık %36 olarak verilen zam kısıtlaması karşısında zor günler geçirirken, maliyetleri her geçen gün artarken özel okullar zarar ederken onların seslerini duymazlıktan geliyor. Aşağıda paylaştığım Anadolu'daki bir özel okul sahibinin batmamak için yardım ferdayı istediği yetkilerden yardım istediği bir açık mektuptur. Özel okul sahipleri son çare olarak tarafıma mektup göndermişlerdir her gün bir başka şehirdeki okuldan buna benzer yardım talepleri alıyorum. Bu işletmelerin sesleri duyulmalı ve sorunları tez elden çözülmelidir. Aksi takdirde telafisi zor sorunlarla karşılaşılacağı açıktır. Geçtiğimiz yıllarda özel okulların bazıları batmış bu durum karşında aşağıda tek tek saydığım tüm paydaşlar zarar görmüştür.
Bir özel okulun batması demek başta o özel okulda okuyan öğrencileri derinden etkilemektedir. Bu okul öğrencileri arasında son sınıfta olup sınava girecek öğrencilerden tutun, ilkokul 1.sınfa başlamış okumayı yazmayı yeni öğrenen arkadaşlarına ve öğretmenlerine yeni alışan minicik çocuklardan tutun. Bu yaşanan felaketten etkilenecek travma yaşayacak yüzlerce çocuk olacaktır.  Bu çocuklar arkadaşlarından öğretmenlerinden kopmaları belki de bir ömür hayatlarını olumsuz yönde etkileyecektir.Bir özel okulun batması başkaca sorunları ortaya çıkaracaktır. O okulda çalışan öğretmeninden, idarecisinden, muhasebecisinden, hizmetlisinden, sekreterinden, kantincisinden ve yemek tedarikçisinden aşçısına kadar yüzlerce kişi kıdem tazminatlarını dahi alamadan işsiz kalacaklardır.

"ÖZEL OKULLARIN DESTEKLENMESİ GEREKİR"

 Bir de bu işin ticari boyutu vardır! Veliler belki peşin ödedikleri okul, yemek ve servis ücretlerini okul battığı için geri alamayacaklar, belki okula verdikleri senetleri geriye alamadıkları için başka şirketlere ciro edilen senetleri hizmet almadan ödemek zorunda kalarak mağdur olacaklardır. İşletmeye yani okula hizmet veren kırtasiyesinden tutun temizlik malzemesi satana kadar, diğer işletmelerinde belki batmasına alacaklarını alamamasına sebep olacaktır. Okulu açan işleten kişilerin kutsal bir yola hizmet için çıktıkları yolda itibarları kalmayacak ve aile düzenleri dahi bozulacaktır. Bu işlemler göz önüne alındığında devletin üzerinden yük alan özel okulların desteklenmesi gerekmektedir.

"ÖZEL OKUL İŞLETMECİSİNİN YÜREK YAKAN MEKTUBU"

İşte tarafıma ulaşan bir özel okul işletmecisinin mektubu;Kıymetli devlet büyüklerimiz 33 yıldır eğitim öğretim yapan bir özel okulun kurucusu olarak sesleniyorum lütfen sesimi duyun.
Bizler özel okul sahipleri olarak artık ayakta durmak için kendi öz varlıklarımızı bitirmek üzereyiz.Pandemi ile başlayan zor günler bugünlerde katlanarak gidiyor. Artık bir nefes alacak alanımız kalmadı. Bir yandan enflasyon orijinli hayat pahalılığı diğer yandan asgari ücret merkezli çalışanlarımıza yapılan yüzde yüze yakın zam.Bizler öğrenci kayıtlarını Ağustos ayında bitirip Eylül'de ders başı yapıyoruz velilerimize devletimiz tarafından takdir edilen tavan %36'lık zam oranı ile kayıt imkânı sunuyoruz.Okullarımızı ayakta tutmak için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz lakin eğitim öğretim sezonu ortasında yapılan asgari ücret zammı ve yıl içerisinde gelen hesapta olmayan artışlar nedeniyle yaşam alanımız kalmadı. Donem ortasında öğrencilerimize zam yapamıyoruz Sene başında aldığımız kayıt fiyatları ile devam ediyoruz. Bunun yanı sıra velilerimizin alım gücünün azalması da bunun cabası.Bu matematiğin içinden çıkamıyoruz.Biz yüze yakın öğretmene personele ekmek kapısı oluyoruz. Yüzlerce öğrenciye kol kanat gerip yetiştiriyoruz. Bir öğrencinin devletimize maliyeti 20 bin lira civarında iken bizler bu yüke ortak oluyoruz, lütfen bizi görmezden gelmeyin.(yakında bizleri göremeyeceksiniz.)Bizler eğitim neferleri olarak öğrencilerimizi seviyoruz onları yarı yolda bırakmak istemiyoruz, devletimizin yanımızda olmasını istiyoruz.
Okullar hepimizin. Ülkemizin geleceği buralarda harmanlanıyor. Öğrencilerimizin elinden imkânlarını almayın. En azından bir dönem veliye verilen teşvikleri geri getirerek okullarımızın cazibesi artırıla bilinir. Ya da okula gelen öğrenci başına verilecek hibe bizlere can verebilir. İvedi bir şekilde sesimizi duymanız temennisiyle saygılar sunarım.

BELKİ SİZİN İŞLETMENİZEDE BASKIN MÜFETTİŞ GELEBİLİR!

YANDAŞI ve BEŞLİ ÇETEYİ DOYURAMAYAN HÜKÜMET PANDEMİ DÖNEMİNDE KAŞIKLA VERDİĞNİ KEPÇE İLE GERİ ALIYOR! BİNLERCE ŞİRKET MÜFETTİŞLERCE ABLUKA ALTINA ALINMIŞ VAZİYETTE!
  Hükümet pandemi döneminde çalışamayan kurumlara verdiği kısa çalışma ödeneği desteklerini inceleme altına alıp, sizler haksız gelir elde ettiniz diyerek  kurumlardan -  şirketlerden yapmış olduğu kısa çalışma ödeneği desteklerini geri alma derdine düştü. Hani meşhur bir atasözü vardır ya;  "muhlis (iflâs eden)  tüccar eski defterleri karıştırılmış"  diye şimdi durum aynen öyle; AK PARTİ HÜKÜMETİ topladığı vergileri ihale çetelerine aktardığı için, vatandaştan topladığı vergileri Suriyelilere dağıttığından dolayı ekonominin açıklarını kapatabilmek adına eski defterleri karıştırmaya başladı. Pandemi sürecinde esnafa ve özel okul şirketlerine eften püften sebeplerden bir şeyler bularak yaptığı yardımları fazlası ile ceza ve faiz ekleyerek geri alma derdine düştü.   Kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almaya çalışıyor. Pandemide 100 çalışanlı bir işyerine kısa çalışma ödeneğinden yaklaşık 959 bin lira destek verdiler. Şimdi ise bu desteği 2 milyon lira olarak geri alma derdine düştüler. Cengiz İnşaat'ın ve diğer ihale çetelerinin vergilerini silen, ödemelerini 20 yıl öteleyen Erdoğan pandemi döneminde zar zor ayakta kalmak ve çalışanlarını işten çıkarıp onları ekmeksiz bırakmamak için destek alanların tepesine çöktü. SGK ve Çalışma Bakanlığı Müfettişleri ülke genelinde ava çıktılar. Şirketlerin açıklarını ve hatalarını bularak ceza kesmek için şirketlerden olmadık evrak istiyorlar. En ufak eksiklik ve yanlışlık bulduklarında 2 milyon lira ceza kesiyorlar. Ülkeyi karış karış gezen esnafın sorunlarını dinleyen bir vekil olarak diyorum ki şu esnafın, sanayicinin yakasından bir düşün artık! Hele özel okul sahipleri öğrenci başına devletin sırtından büyük bir yük alıyor. Devlet öğretmen tayin etmiyor, öğretmen maaşı ödemiyor. Elektrik parası ödemiyor, ısınma gideri ödemiyor, okul binası yapmıyor.  Ama durum böyle iken özel okullar müfettişlerce abluka altına alınıyor. Özel eğitim kurumları, pandemi dönemi ile bakanlığın emriyle kapatılmış olup bu dönemde öğrencilerini ve öğretmenlerini zaten okula getirmemiştir. Tüm dünya normlarında etkinliğini %20'lerde kalan online eğitimlerin dersten sayılıp sayılmayacağı tartışma konusu haline gelmiştir.

"ÖGRETMENLER MAĞDUR"

Bakanlığın verdiği kararla bu kurumlar denetlenmeye başlamış, kapalı oldukları dönemlerde yapılan çalışmalara ait incelemeler başlatılmıştır. Hükümet kararıyla kapatılmış okulların bu dönemlerde aktif çalışma ihtimalleri yokken yapılan online eğitimlerin çalışmadan sayılıp sayılmayacağına ait kararsızlıklar oluşmuştur.Birçok öğretmenin ve eğitimcinin gönüllülük esasıyla yaptığı online ders ve eğitimleri aktif çalışmadan sayılıp sayılmayacağına ait bakanlık müfettişleri ile okullar arası ayrılıklar oluşmakta ve mağduriyetler doğmaktadır.

"ERDOĞAN' SESLENİYORUM DERHAL ELİNİ ÇEK"

Bu açıdan bu noktada yapılan denetlemelerin anlamsız olduğu açık olup bu denetlemelerin son bulması gerekmektedir. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum derhal kısa çalışma ödeneği alan işletmelerin üzerinden elini eteğini çek. Derhal görevlendirdiğin müfettişleri geriye çek!  Onlar pandemi döneminde bu ülkeye katma değer katmak için uğraştılar."dedi

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER