© Haber Rize 2022

"HUKUK VE DEMOKRASİYE İNANACAĞIZ"

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Rize'de çay üreticileri, esnaf ve vatandaşlarla buluştu. Salarha beldesinde taksicilik yapan bir vatandaş, "Millet aç. Veresiye defteri iki tane var bende. Adamın cebinde parası yok, mecbur gidecek işine gücüne. Adam kıştan çıkmış, aç çıkmış. Üzülerek söylüyorum, hadi Allah’a şükür bizim ekmeğimiz var yiyoruz, olmayanlar ne yiyecek? Hiç sosyal güvencesi olmayanlar ne yiyecek? Tayyip Erdoğan, oturmuş oradan her şeye pembe gözlükle bakıyor" dedi.

Rize Ziraat Odası Başkanı ve bazı muhtarlarla bir araya gelen CHP'li milletvekilleri, dün CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ve parti yöneticileri ile Rize merkeze bağlı Mesudiye (Muradiye) beldesinden başlayarak sırasıyla Salarha beldesi ve Pazarköy mahallesinde çay üreticileriyle bir araya geldi. CHP'li milletvekilleri, ardından Rize merkezde esnafı ziyaret etti. Sokakta yurttaşlarla sohbet eden milletvekilleri kemençe eşliğinde horon da oynadı.

"HUKUK VE DEMOKRASİYE İNANACAĞIZ"

İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, şunları söyledi:

"Bir defa bu işin ana meselesinin hukuk ve demokrasi olduğuna inanacağız. Hukukun ve demokrasinin olmadığı yerde gelir dağılımı olmaz, üretim olmaz, yatırım olmaz. Bu ülkeye artık kimse yatırım yapmıyor. Keşke Tayyip Bey, insanları özendirebileceği hukuksal bir yapı kurabilseydi. Hukukun teminatı altında olsaydı, işletmeler yapılsaydı, üretim olsaydı, insanlar çalışsaydı. Önce bu sistemi değiştireceğiz, üreten bir Türkiye kuracağız. Evinden düşün, sen hiçbir şey üretmesen, Allah korusun işinden gücünden olsan, evine bir para girmiyorsa dört beş kişilik bir ailede önce var olan birikimini yok edersin, sonra eşinden dostundan borç alıp geçinmeye çalışırsın. Sonra onlara geri veremediğin için sahtekâr durumuna düşersin. Sonra evindeki eşyaları satmaya başlarsın. Sonra onurunu satmak zorunda kalır insanlar. Devletler de böyledir.

"HİÇ BİRİMİZİN ANNESİ 115 DOLARLIK DEĞİLDİR"

Eğer üretemiyorsanız dünyada onurunuzla oynanır. Onurlu yaşayabilmek için güçlü bir sosyal devletin olması lazım. Annenize 115 dolar olmaz. Anneniz eli ayağı öpülecek yerde oturuyor. Hiçbirimizin anası 115 dolarlık değildir ayda. Onlara güçlü bir sosyal devletle beraber iş alanı yaratacağız, yaratamadıklarımızı teminat altına alacağız. Vatandaşın birini diğerinden ayırmayacağız. Çamur atmayacağız, hakkında konuşmayacağız, yalan konuşmayacağız, devlet önünde herkesin eşit olduğu bir sistem yapacağız. Ötekileştirme olmayacak, kayırma olmayacak, önyargı ile bakma olmayacak. Sınava girdiğinde 99 alan öğrenci yerine 53 alan öğrenciyi bir sistem seçiyor ise orada adaletsizlik vardır, zulüm vardır. Dinen de caiz değildir hukuken de. Yüzlerce binlerce çocuk etrafta böyle geziyor, haberiniz var değil mi?"

"REİSE KIZ DA BİZE NE KIZIYORSUN"

Milletvekili Turan Aydoğan, şoförlerle yaptığı sohbette, "Geçen sene bu zamanda kaç paraya taşıyordunuz yolcuyu? 4-5 liraya mı? Mazot 7-8 liraydı. Mazot 3 katına çıktı, sizin fiyat yüzde elli arttı" dedi. Bir şoför ise "Bizim vatandaşa desen ‘şimdi zam yapıyoruz’, 'ne gereği var' diyor bize. Ne gereği var olur mu, reise kız da bize niye kızıyorsun" diye konuştu.

Aydoğan, "Buranın bir dünya sorunu var. Çay mesela sorundu. Fiyatı açıklandı, rekolte düşük bir şekilde millet rahat verebiliyor çayı. Ama bunun dışında bir dünya sorunu var. Gelir sorunu var, ekonomik sorunları var. Ben seni dinlemeye geldim sen bana bir şey söyle. Ben, buranın milletvekili değilim ve seni dinlemeye geldim. Keşke buranın milletvekilleri de gelse benim gibi seni dinleseler. Çünkü benim maaşımı sen ödüyorsun. Ben, TBMM’de senin ödediğin vergiden maaş alıyorum. Geldim maaşımı hak etmeye, ne söylersen söyle" dedi.

"ERDOĞAN HER ŞEYE PEMBE GÖZLÜKLERLE BAKIYOR"

Salarha beldesindeki bir taksici de şunları söyledi:

"Bu ekonomik şartlarda, ben ticari taksiciyim, ben bu arabayı nasıl yürüteyim? Yetkililere seslenmek istiyorum; bu arabanın burada durması benim kârıma. Üç gün önce 24 liradan aldık, bir gün sonra 25 liradan aldık, bir gün aradan geçti 26 liradan aldık. Nereye dokunsak elimizde kalıyor. Adımımızı atmaya korkuyoruz ki nereden bir ekonomik kriz gelecek bize. Yazık günah, her şeyi gül pembe görüyorlar. Millet aç. Veresiye defteri iki tane var bende. Adamın cebinde parası yok, mecbur gidecek işine gücüne. Adam kıştan çıkmış, aç çıkmış. Üzülerek söylüyorum, hadi Allah’a şükür bizim ekmeğimiz var yiyoruz, olmayanlar ne yiyecek? Hiç sosyal güvencesi olmayanlar ne yiyecek? Tayyip Erdoğan, oturmuş oradan her şeye pembe gözlükle bakıyor. Millet yaşıyor ya bir in, çıkar ceketini kravatını bir in sahneye, bir bak bu milletin nesi var nesi yok."

"GENÇLERİN YARISI İŞSİZ ŞU AN"

Gençlere yönelik politikalardan bahseden Aydoğan ise şunları şöyle konuştu:

"Üniversiteye girdiği andan itibaren şu anda yurt sorunu var öğrencilerin. CHP iktidarının birinci yılından sonra bütün öğrencilerin kalacağı kadar yurtları TOKİ kanalıyla yapacağız. CHP iktidarında, eğer bir ailenin yeterli geliri yok ise yeterli derken gerçekten insan onuruna yakışır şekilde yoksa üniversitede okuyan çocuğunun masrafları Aile Destekleri Sigortası kapsamında karşılanacak. Gençlere internet bedava olacak. Çünkü bizim açımızdan internet, bir zevk, keyif alanı değil, bilgiye ulaşma alanı, bilime ulaşma alanı. Gençlerin de ona ihtiyacı var. Biliyor musunuz, üniversiteli gençlerin yarısı işsiz şu anda. Yarısı iş bulmuş, ama bulanların da yarısı kendi alanlarında çalışmıyorlar. Bu, sizin kusurunuz değil. Bu, istihdam yaratmayan devletin organlarının kusuru. Biz, şöyle yapacağız; size iş alanları yaratmamız gerekiyor. Yarattık, sigortalı olarak işinizde çalışmaya başladınız. Size daha önce vermiş olduğumuz öğrenim kredilerini, ancak sigortalı bir işte çalışmaya başladıktan sonra sizden uzun vadelerle geri isteyeceğiz. Şimdi okulu bitirdiniz, işiniz yok, arkadan size şak diye icra geliyor, ‘kredi borcunu öde’ diye. Bunlar olmayacak."

"BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI KARAR VERECEK"

Bir gencin sorusu üzerine siyasi tutuklularla ilgili de konuşan Aydoğan, şunları söyledi:

"Önümüzdeki dönem, güçlendirilmiş parlamenter demokrasi dediğimiz şeyin en büyük ayağı, bağımsız ve tarafsız yargının kurulması. Çünkü herkes adaletsizlikten çok yakınıyor. Bağımsız ve tarafsız yargı, şu anda siyasi nedenlerle tutuklu olanlarla ilgili kendisi ne karar verirse verecek. Biz ülkeyi yönetenler, tahliye kararı veremeyiz kimseye. Mahkeme bağımsız, tarafsız olarak kendileri karar verecek. Oradaki tartışma şu; şimdi deniliyor ki ‘iktidar baskı yapıyor, bıraktırmıyor’. Kavala ile ilgili Demirtaş ile ilgili söyleniyor, başka siyasi tutuklularla ilgili söyleniyor. Gezi Davası’nda tutuklananlarla ilgili söyleniyor. Biz bağımsız ve tarafsız bir yargı kuracağız, o ne karar veriyorsa versin, onun sorunu."

Ziyaretler sonrası Atatürk Caddesi’nde sokak sanatçısıyla karşılaşan CHP’li milletvekillerinin  kemençe eşliğinde horon oynamaları renkli görüntülere sahne oldu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER