© Haber Rize 2022

'Karadeniz'de taşkınlar olabilir'

Prof. Dr. Hakan Ersoy, mayıs ve haziran aylarında şiddetli yağışların beklendiğini belirterek Karadeniz'de taşkın olabileceği konusunda uyardı.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hakan Ersoy, ani ve lokal yağışların özellikle Karadeniz gibi bölgelerde heyelan riski yarattığını ifade etti.

Bölgenin zorlu coğrafyasındaki tarım arazilerine köklü ağaçlar dikilmesi önerisini yineleyen uzmanlar, güncel kuraklık haritasında riskin arttığı bölgede sel ve heyelanlara karşı mayıs ve haziran ayının, kritik olduğuna dikkati çekip, uyardı.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi (UYGAR) üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hakan Ersoy, “Son dönemlerde düzensiz hava koşulları dikkatimizi çekiyor. İklim değişikliğinin en büyük etkileri de öngörülemeyen düzensiz hava koşulları... Dünya üzerindeki su ne bir damla artar ne de bir damla azalır. Özellikle mayıs ve haziranda ve sonrasında şiddetli yağışlar bekliyoruz. Bu anlamda ilgililerin de özellikle önlem alması gerekiyor. Son haftalarda meydana gelen yağışlar bizi aldatmasın. 

 Yağışlar başladı, toprak suya doydu falan bunlar yanlış. Toprağın suya doyması birkaç haftalık bir olay değil. Geçmişte yaşadığımız mevsimleri yaşamaya devam edersek ancak o zaman toprak suya doyar. Korkumuz, bahar ve baharı yaza bağlayan aylarda aşırı ve lokal yağışların ön görülemeyen taşkınlara neden olacağı yönünde” dedi.

Mevsimlerde yaşanan değişikliklere değinen Ersoy, “Mevsimler eskiden dörde ayrılırdı. Artık iki mevsim var. Baharlar birer ay oldu, geri kalanı da yaz ve kış. İklim değişikliğinin en önemli etkilerinden biri de bu. Kuraklık çok fazla olduğu için meydana gelecek aşırı yağışların, biraz daha erkenden olabileceğini ön görüyoruz. Çünkü yağışlar gökyüzünde gerçekten birikti ve bir noktadan sonra da patlayarak yeryüzüne dökülecek. 

Sistem tamamen değişti, bozuldu. ‘Ama bu sürekli böyle devam eder mi’ diye yorum yapmak mümkün değil. İklim değişikliğinin etkileri, bize birkaç yılda somut kanıtlar veremez. Belki de bu doğanın kendi kendine farklı bir nefes alma şekli; biz bunu iklim değişikliğine bağlıyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içerinde izleyip, göreceğiz” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER