RİZE ESKİ BARO BAŞKANI HATİNOĞLU’NDAN AKP’Lİ RANTÇILARA “AÇ KÖPEKLER GİBİ SALDIRIYORLAR”

Ankara eski belediye başkanı İ.Melih Gökçek için “Hapislerde çürümesi geren isim” diyen Hatınoğlu ihale yasasının onlarca kez nasıl değiştiğini , yandaşların dimi nasıl kullandıklarını anlattığı yazısı şöyle;

“Ortalığa dökülen hiçbir rezilliğin hesabı sorulmuyor , her şey yapanın yanına kâr kalıyor. Hukuk devletinden Guguk devletine geçiş bazı iktidar mensupları için çok büyük nimet. Bu bozuk düzenin , bu aymazlığın yarattığı fırsatı kuldan utanmaz , Allah’tan korkmazlar asla kaçırmıyorlar.

İktidarın çıraklık dönemine Kemal Unakıtan , Osman Pepe , Cemal Kaya , Dengir Fırat , Deniz Feneri ile de Zahid Akman imza attılar. Kalfalık döneminde Egemen Bağış , Zafer Çağlayan , Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler’in pislikleri ortalığa saçıldı. FETÖ sayesinde paçayı kurtardılar.

“HERYERDEN PİSLİK FIŞKIRMAYA DEVAM EDİYOR”

Çıraklık , kalfalık ve ustalık dönemlerinin tamamının değişmez ismi Uganda’da dahi yaşasa hapislerde çürüyecek adam Melih Gökçek ; başkanlığı kaybetti ama halen hüküm sürmeye devam ediyor.

İktidarın ustalık döneminde de rezillikler ortalığa saçılmaya , her yerden pislik fışkırmaya devam ediyor. Sedat Peker’in ifşaları görmezden , duymazdan geliniyor. Ruhsar Pekcan hakkında ki tek yaptırım görevden alınması oldu.

Son olarak Nurettin Canikli hakkında el konulan FETÖ şirketlerine yakınlarını kayyım atama ve içini boşaltma iddiası ortaya atıldı. Giresun’da Akın Çorap’ta dönen dolaplara vakıf olanlar görevleri gereği kamuoyuna bir şey söyleyemezler tabii ki ; ancak gerekli yerlere gerekenleri taa o zaman söylediler. Kimsenin kılı kıpırdamadı.

“YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE ÖZEL BİRİM KURULACAKTI”

Halbu ki ; AK Parti 14 Ağustos 2001’de kurulduğunda parti programında neler vadetmişti ;

“Yolsuzlukla mücadele için kapsamlı bir program hazırlanıp derhal uygulamaya konulacaktır. Kamu yönetiminde şeffaflık ve ihale mevzuatının yeniden düzenlenmesi bu program çerçevesinde ele alınacaktır.”

“Yolsuzlukların önlenmesi, tespiti ve soruşturulmasında görev alacak tüm kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlayacak bir birim kurulacak”

“Yolsuzluk yapılma ihtimali yüksek kamu yönetimi alanlarında çalışacak personelin belirlenmesinde özel kriterler getirilecek, bu personelin denetimi de özel bir usule tabi tutulacaktır”

“Kamu yönetimindeki yolsuzluklarla mücadele için ilgili Başsavcılıkların yetkileri artırılacaktır”

“Tüm kurum ve kuruluşlarda yolsuzlukları izlemek üzere özel birimler kurulacaktır. Bu iç denetimin yanında, bağımsız dış denetim kurumlarından da yararlanılacaktır. Yolsuzluk bu birimlerce tespit edildiğinde sorun derhal uzman savcılıklara havale edilecektir”

“Maliye Bakanlığı, kamu görevlileri tarafından yapılan mal bildirimlerinin doğruluğunu araştıracak bir sistem oluşturacaktır”

“İHALE KANUNU 192 KEZ DEĞİŞTİRİLDİ”

Zamanın Adalet Bakanı Cemil Çiçek’te parti programında var diye saf saf “Yolsuzlukla Mücadele Kanun Tasarısı” hazırladı da yasa tasarısı imzaya bile açılamadı. İhale Kanunu 2003’den beri 192 kere değişti. Sayıştay’ın yetkileri kırpılıp kuşa çevrildi. Meclis Komisyonlarının inceleme yetkileri kısıtlandı. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirdi , ekonomi tamamen kayıt dışı bir hale geldi. Kamu görevlerine atanma ve terfide eşitlik ve liyakat ilkelerinin yerini partizanlık , cemaat- tarikat bağlantıları aldı.

“SÖZDE DİNDARLAR SİYASİ NÜFUZ KULLANIYOR”

İhalelerden komisyon almak , rüşvet almak dışında asıl vahim olan şu ; Ak Partili tuzu kuru bir grup sözde dindar , muhafazakar kitle siyasi nüfuz kullanarak kazanç elde etmekte , imar oyunlarıyla 1 liraya satın alınan taşınmazın değerini 10’a – 50’ye katlamakta hiçbir sakınca görmüyorlar ve hatta bunu İslami gerekçeler sıralayarak meşru kılıyorlar.

“İMAM HATİPLİ DİYE ÖVÜNENLER PARAYA RANTA SALYALARINI AKITIP AÇ KÖPEK GİBİ SALDIRIYORLAR”

Dini imanı kimseye bırakmayan , beş vakit namaz kılıp her yıl hac – umre yapan , abdestsiz gezmeyen , İmam Hatipli olmakla övünen ; ancak paraya , her türlü ranta salyalarını akıtarak aç köpekler gibi saldıran , tamamen kamunun , iktidarın imkanlarından beslenip semiren öyle bir güruh var ki insana tiksinti veriyor.

“REİSİN MUTLAK “BİR BİLDİĞİ VAR” DİYE REİSE BİAT EDİYORLAR”

Ak Partili sıradan insanlar , namuslu ve ahlaklı , gerçekten bir dava sahiplenme iddiasında ki bir kitle ise bütün bunların karşısında inanılmaz bir hayal kırıklığı içinde , şaşkın ve çaresizler. Dünya lideri , Ümmetin lideri olduğuna inandıkları ve toz kondurmaktan imtina ettikleri Recep Tayyip Erdoğan’a hala bağlı ve sadıklar. Lider kültünün en klasik söylemiyle avunuyorlar ; “reisin mutlaka bir bildiği vardır” , “reis ne yapsın malzeme bu” , “reisin etrafı sarılmış , kimse doğruları söylemiyor” vs.vs. Ama yaşadıkları duygusal çöküşü ve moral bozukluğunu tarif etmek olanaksız” dedi