Şehre alışamayıp köyüne dönen besicinin 550 koyunluk sürüsü oldu
Karadeniz Haberleri- Tarım ve Orman Bakanlığının 25 bin liralık kredi desteğiyle 30 koyun, 1 koç alarak 2016'da besiciliğe başlayan Artvinli Halil Yılmaz, gençlere köylerindeki meraları değerlendirerek hayvancılık yapmalarını tavsiye etti - 3 çocuk babası Yılmaz: - "Kurban Bayramı'nda 80 civarında koç ve damızlık olmayan koyunları kurbanlık olarak sattım. Bu işi severek, isteyerek ve azimle yapıyorum. Ailemin geçimini sağlıyorum"
Artvinli Halil Yılmaz, 6 yıl önce devlet desteğiyle 30 koyun, 1 koç alarak başladığı besicilikte 550 küçükbaş hayvan sayısına ulaştı.
Yusufeli ilçesine bağlı 2 bin 100 rakımlı Avcılar köyünde yaşayan 41 yaşındaki Yılmaz, 2011'de evlenip bir yıl sonra Amasya'ya yerleşerek Merzifon ilçesinde un fabrikasında işe başladı.
Şehir hayatına alışamayan ve aldığı ücreti yetersiz bulan Yılmaz, 2 sene sonra doğup büyüdüğü köyüne döndü.
Bir süre herhangi bir işle ilgilenmeyen Yılmaz, ailesinin geçimini sağlamak için besicilik yapmaya karar verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğüne bağlı Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) Dairesi Başkanlığına başvuran Yılmaz, faizsiz, 2 yılı geri ödemesiz, 5 yıllık ödeme planıyla 25 bin liralık kredi aldı.
3 çocuk babası Halil Yılmaz, AA muhabirine, ailesinin atadan beri hayvancılıkla uğraştığını, kendisinin de bu işle ilgilenerek büyüdüğünü söyledi.
ORKÖY kredisiyle 30 koyun, bir koç alarak besiciliğe başladığını belirten Yılmaz, "Zamanla koyunlar çoğaldı. Koyunların kuzusunu sattık, geçimimizi sağladık. Kalan parayla tekrar koyun aldık. Çoğaldı, üredi ve 550'ye kadar çıktı. Kurban Bayramı'nda 80 civarında koç ve damızlık olmayan koyunları kurbanlık olarak sattım.
Bu işi severek, isteyerek ve azimle yapıyorum. Ailemin geçimini sağlıyorum. Kendi işimi yapıyorum. Bu da bana mutluluk veriyor." diye konuştu.
Yılmaz, küçükbaş hayvancılığın tek başına yapılacak bir iş olmadığına dikkati çekerek, "Bu işi yaparken en büyük destekçim ailem. Benim işim oluyor, çobanlığa hanım gidiyor, hanımın işi oluyor, ben gidiyorum. Çocuklarımızın biri de bizimle geliyor. Onların desteği olmasa bu işin altından kalkamazdım." ifadesini kullandı
Sürülerini çoban bulamadıkları için kendilerinin otlattığını kaydeden Yılmaz, "Sabah erkenden meraya çıkıyoruz, akşam geç saatlere kadar otlatıyoruz. Bu sene otlaklarımız çok güzel, bol ot var. Geçen yıl biraz kuraklık vardı. Şükür Allah'a bu sene ot bol. Otlak sıkıntımız yok." dedi.
- "Kazancı olan bir sektör"
Yılmaz, hevesli ve ilgili herkesin bu işi yapabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Kazancı olan bir sektör. Çok şükür kazanıyoruz. Yapabileceğine inananlar gelsin yapsın. Hem sevdasını, hevesini yerine getirir hem de bu işi birkaç yıl yapınca maddiyat da elde ederler. Köyler, dağlar, meralar boş. Bizim çocukluğumuzda bu yaylalarda 2 bin-2 bin 500 koyun olurdu. Şimdi yok, sadece bizim sürümüz var.
Özelikle merası olan ve meradan faydalanabilecek köylerin gençlerine sesleniyorum. Biraz cesaretli, azimli olun, köylerinize gidin. Bu işe 3, 5, 20 tane ile başlayın. Birkaç yıl sonra çoğalacaktır. Bir bakarsın üç yıl sonra 150-200, beş yıl sonra 400-500 olur. Köylerde doğal, sağlıklı yaşıyoruz. Etimiz, sütümüz, yoğurdumuz, peynirimiz doğal."
- "10 bin liraya çoban arasam da bulamıyoruz"
En büyük sıkıntılarının çoban bulamamak olduğunu dile getiren Yılmaz, "Yaz mevsimi geldi, çayır, ot biçme zamanım geldi. Sıkıntı yaşıyoruz. En azından sağlam, güvenilir bir çoban bulabilsek bu hayvanın kışlık yiyecek otunun, samanının en azından yüzde 60'ını çayırları biçerek kendim imal ederim.
Aylık 5 bin liradan 12 bin liraya kadar çoban var. Güttüğü hayvanın sayısına, coğrafyanın zorluğuna göre fiyatlar değişiyor. 10 bin liraya çoban arasam da bulamıyoruz." diye konuştu.
İlginizi Çekebilir