© Haber Rize 2022

Tüketici hakem heyetleri feshedilmeli!

Öncelikli tüketici hakem heyetlerinin feshedilmesi gerektiğini söylüyorum. Pratikte sahaya bakmak lazım, bu heyetler şu anda laçka bir hâlde, işlevsiz hâlde çünkü yükleri çok ve angarya olarak hissediyorlar. 2014'teki 6502 sayılı Yasa değişikliğinden sonra gelen vatandaşı geri çeviriyorlar "Kardeşim, kazanamazsın, geri git, boşver, şu bu." diyerek; o yüzden ticaret il müdürlüklerine devredilmeli, bu bir.

Tüketici hakem heyeti üyelerinin hatasından dolayı hepimizin cebinden çok büyük ödemeler, masraflar çıkıyor.

İkincisi: Şimdi vatandaş, tüketici başvuruyor, satıcıyla olan bir ilişkisi var. Tüketici eksik evrak veriyor, heyet kabul ediyor evrakı ve tüketici haksız çıktığı zaman buradaki masrafı hazine ödüyor. Tüketici hakem heyeti üyelerinin hatasından dolayı hepimizin cebinden çok büyük ödemeler, masraflar çıkıyor. Bunu önlemek için, eğer böyle eksik işlem yapıyorsa tüketici hakem heyeti masrafı ödesin, buna dikkat etmek gerekir.

 

Şeffaf paket uygulaması gelmeli.

Yine, uzaktan satışlar pandemi döneminde arttı, hepimiz uzaktan satışla bir şeyler alıyoruz fakat uzaktan satışla geliyor, cep telefonu istiyorsunuz kutuyu açıyorsunuz bir bakıyorsunuz -işte, oldu bu hadiseler- salatalık çıkmış. Şimdi, bunu engellemek için ne yapmak lazım? Şeffaf paket uygulaması gerekiyor. Şimdi, kargocu getiriyor size, siz paketin içindekini görmelisiniz, şeffaf pakette ne geldiğini görmelisiniz. Görmeden alıyorsunuz ve daha sonra satıcı diyor ki "Tamam, ben sattım artık." uğraş dur. O yüzden şeffaf paket uygulaması gelmeli.


Özel okullar Bakanlık görüşü ile kurtarıldı

Yine, pandemi döneminde özel okullar, tabii, uzaktan eğitim yaptılar ve tüketiciler hakem heyetlerine başvurdu, ücret düşüşü olması lazım. Yasa uygulanması gerekiyordu ama özel okulları kurtarmak için kaymakamlıklar Bakanlıktan görüş istedi. "Ya, bize görüş verin de ona göre hareket edelim." dendi ve özel okullar kurtarıldı. Bu da olmaz. Ya, yasa var ortada bakanlıktan görüşe ne gerek var Allah aşkına?

 

Evim mağdurlarıyla ilgili Maliye Bakanına da Ticaret Bakanına da hiçbir şey diyemiyorlar.

"Evim" mağdurları var. Büyük bir yara. 54 bin "Evim" mağdurunu aylardır anlatıyoruz. Maliye Bakanına sordum bütçe görüşmelerinde, Ticaret Bakanına sordum, hiçbir şey diyemiyorlar. Ya, 54 bin "Evim" mağdurlarıyla görüşüyorum kaç kez, bir sürü mağdur. Zaten kıt kanaat geçinen insanlar bunlar. Faizsiz kurumlar diye gitmişler, yıllarca birikimlerini buraya yatırmışlar ve şu anda perişan durumdalar. Çok büyük borçlar altında, çoğu boşanıyor, aileler bir bir facia yaşıyor, intihar edenler var. Büyük bir sosyal travma yaşanıyor şu anda. 54 bin "Evim" mağdurları şu anda bunu yaşıyor. Peki, bununla ilgili neden bir şey söylemiyor iktidar? Bakın, yüz binlerce insan anlamına gelir bu çevresini de etkilediği zaman.


Aylardır söylediğimiz Ankara Emniyet Müdürlüğünde işkencenin ortaya çıktığını görüyoruz.

Bugün, Ankara Barosu Başkanı istifa etti. Neden? Açıklama yaptı Baro Başkanı Kemal Koranel, birkaç madde sıraladı. O maddelerden biri, benim aylardır gündeme getirdiğim bir konuyla ilgiliydi. Kimse dinlemiyordu bu konuyu ama çok önemliydi. İki ay önce Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Ankara Emniyetindeki gözaltındaki işkencelerle ilgili bir rapor hazırladı. Sonra ne mi oldu? Baro kendi İnsan Hakları Merkezi Raporu'nu sitesinde yayınlamadı. Şaşırdık, inanılmaz bir durumdu; kendi avukatları gitmişti ve yayınlamıyordu. Neden? İki aydır biz baskı yaptık, ben her gün "tweet" attım bir insan hakları savunucusu olarak "Neden açıklamıyorsunuz?" dedik ve sonunda bugün Ankara Barosu Başkanı istifa etti. "Ben aslında raporun yayınlanması yanlısıydım, yönetim kurulundaki arkadaşlarım 'Yayınlama.' dedi ama şu anda hata ettiğimi anlıyorum." dedi ve istifa etti koca Ankara Barosunun Başkanı. Çok vahim bir durum, işkence örtbas edilmeye çalışılmış. Aylardır söylediğimiz işkencenin ortaya çıktığını görüyoruz.

 

İşkence insanlık suçudur. İşkence insanlık suçudur. İşkence insanlık suçudur!

İşte, pazar günü Adana'da meydanlarda korkunç işkence görüntüleri yaşandı ve Devlet Bahçeli dedi ki: "O polislerin alnından öperim." Değerli arkadaşlar, şunu söylemek lazım: Bakın, işkence insanlık suçudur, işkenceye sahip çıkmayın, işkenceye sahip çıkarsanız Kemal Koranel gibi mahcup duruma düşersiniz. İşkence insanlık suçudur. İşkence insanlık suçudur. İşkence insanlık suçudur; kesinlikle sahip çıkmayın.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER