25 yıldır hayallerini resmediyor

Afyonkarahisar'da görevli 46 yaşındaki müezzin kayyım İsmail Yüksel, 25 yıldır hayalleri için araç olarak gördüğü kara kalem sanatıyla eserler ortaya çıkarıyor.

Otpazarı Camisi müezzin kayyımı Yüksel, hiçbir eğitim almadan lise yıllarında ilgi duyduğu kara kalem resim sanatını boş vakitlerinde hem evinde hem de görev yaptığı camide sürdürüyor.

Yüksel, AA muhabirine, kara kalem çalışmalarına, lise yıllarında defterlerine karalama yaparak başladığını söyledi.
Zamanla kendini geliştirerek karalama çalışmalarını iş hayatında da sürdürdüğünü dile getiren Yüksel, şunları aktardı:

"Boş vakitlerimde ve izin günlerimde evimde, zaman buldukça da görev yaptığım camide kara kalem resimler yapıyorum. Genelde Afyonkarahisar'ımızın tarihi mekanlarını, Kabe, Mescid-i Nebevi gibi kutsal mekanları, eski evleri, tanınmış sanatçılar, sporcular, siyasetçiler, eş, dost ve akrabalarımın portrelerini karaladık. Kimin resmini yaptıysam ona hediye ettim. Bazı resimleri de arkadaşlarımızın düğünleri, nişanları ve mutlu günlerinde çerçeveleterek armağan ettik."

- "Her insanın mutlaka bir gizli saklı yeteneği olduğuna inanıyorum"

Yüksel, 2014 yılındaki Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nda kara kalem eserlerinden oluşan bir sergiyi de Afyonkarahisar'da açtığını ve çok beğenildiğini anlattı.
Eserlerinin gençlere ve çocuklara örnek olduğunu aktaran Yüksel, şunları kaydetti:

"Sergi açtığım yıl cami cemaatim bile kara kalem resim yaptığımı bilmiyordu. Resim sergisi sonrası insanlardan çok güzel geri dönüşler oldu. Ben her insanın içerisinde mutlaka bir gizli saklı yeteneği olduğuna inanıyorum. Bazen bu yeteneği başka insanlar ortaya çıkarır. Bazen de insan kendi yeteneğini kendisi ortaya çıkarır. Ben resim konusunda yetenekli olduğumu düşünüyorum. Kendi kendime karalayarak hiçbir ders, kurs almadan resim yapmaya devam ediyorum. Bizim görevimiz insanlara din hizmeti sunmak ama insanların aklında din görevlileri hakkında 'Sosyal aktiviteleri yoktur.' gibi bir algı var. Ben o algıyı da yıkmış olduğuma inanıyorum."

Yüksel, bir din görevlisinin böyle sanatsal faaliyetlerle uğraşmasının insanlara çok enteresan gelebildiğini söyledi.

Resim sanatının bir "amaç" değil "araç" olduğuna dikkati çeken Yüksel, "Resim yaparken kendimizden çıkmak ve hayallerimizi resme dökebilmek önemlidir. Ben o şekilde görüyorum. Bunun bir sonu yok. Resim, 'insanın kalbindekini, içindekini ve hayalini dışa yansıtmak' demektir. İnsanın hayali bittiği zaman resim yapmayı da bırakır. Ben de hayallerim devam ettiği müddetçe resim yapmayı sürdüreceğim." diye konuştu.