Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında demokratik, sivil, kuşatıcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu açık. Milletimize olan borcumuz bizim bu. 28'inci yasama döneminde inşallah o uzlaşma sağlanır; toplumsal uzlaşmayı esas alan yeni bir anayasaya ülkemizi kavuştururuz." dedi.
Tunç, Bartın Kültür Merkezi Salonu'nda düzenlen "Ombudsman Bartınlılarla Buluşuyor" programında yaptığı konuşmada, Kamu Denetçiliği ile vatandaşların, kurum üzerinden kendi problemlerinin çözümü noktasında mahkemelere düşmeden, idareyle karşılıklı cedelleşmeden hakkına daha çabuk kavuşabilmesi anlamında önemli olduğunu söyledi.
Son yıllarda özellikle temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi anlamında önemli adımlar attıklarına, 21 yıldır "sessiz devrim" sayılabilecek hak arama yollarını genişleten önemli düzenlemelere imza attıklarına işaret eden Tunç, bunlardan birinin Kamu Denetçiliği Kurumu olduğunu, vatandaşların adliyeye başvurmadan arabulucu yoluyla hakkına daha az masrafla daha çabuk kavuşabilmesi anlamında uygulamaya koydukları önemli çalışmalar olduğunu kaydetti.
Tunç, vatandaşların idareden, kamudan alacakları noktasında dava açmadan idareye başvurarak bir komisyon marifetiyle o komisyonun vereceği karar doğrultusunda "alacağını alabilmesine" yönelik bir idari sulh çalışmasının olduğunu aktararak, bununla ilgili kanun taslağı çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Bakan Tunç, yasama, yargı ve askeri faaliyetler haricindeki tüm iş ve işlemlerde Kamu Denetçiliğine başvurulabildiğini anlatarak, "Kamu denetçileri bu anlamda raporlar hazırlıyor ve idarenin uygulamalarına ışık tutacak tavsiye kararları çıkıyor, hatta buna yönelik özellikle o sorunların yasamasıyla yürütmesiyle yargısıyla yol gösterici, tavsiye niteliğinde önemli kararlara ulaşılıyor. Bugüne kadar da çok faydasını gördüğümüzü özellikle belirtmek istiyoruz. Kurulduğu günden bu yana da halkın sesi olarak Kamu Denetçiliği Kurumumuz giderek faaliyetlerini ve bu noktadaki etkinliğini daha da artırdığını görmekten memnuniyet duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Kamu Denetçiliğinin idarenin adil, tarafsız, etkili bir şekilde işlemesine, haksızlıkların önlenmesine, adaletin teşhisine önemli katkılar sunduğunu, bireylerin ve toplumun devlet karşısındaki güvencesi olarak ortaya çıktığını, aynı zamanda idarenin şeffaflık ve hesap verebilirlik aracı olduğunu belirten Tunç, katılımcı demokrasinin de önünü açtığını söyledi.
"Politikalarımızda hep insanı önceledik"
Adalet Bakanı Tunç, vatandaşların kamu hizmetlerinde karşılaştıkları sorunlara objektif şekilde yaklaşarak şikayetlerin dinlenildiğini, bilgilerin toplandığını, araştırmaların yapıldığını ve adil bir çözüm bulmak için girişimde bulunulduğunu anlattı.
Tunç, 21 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde politikalarında hep insanı öncelediklerini ve her alanda insanı güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İnsanı güçlendiren politikalardan biri de insanın özellikle temel hak ve özgürlük alanını genişletmek, hak arama yollarını daha da artırmak. Bu anlamda hak arama yolları sadece tabii ki anayasamızda en önemli yollardan biri Kamu Denetçiliği ama bunun yanı sıra da önemli bazı düzenlemeler, mekanizmalar kuruldu. Özellikle adaletin tesisi için en önemli husus; hukuk devleti olmak, hukukun üstünlüğüne inanmak, bağımsız ve tarafsız yargıyı güçlendirmek. Bu anlamda da çok önemli mesafeler aldık. Yargımızın daha bağımsız, tarafsız olması anlamında anayasamızda sessiz devrim sayılan reformlara imza attık."
Vatandaşların özellikle temel hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi ve bilgi edinme hakkıyla ilgili düzenlemeler gerçekleştirdiklerine değinerek, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili anayasada önemli güvenceler sağladıklarını, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını getirdiklerini anlattı.
"Darbe anayasası ile yönetiliyoruz." diyen Tunç, bu anayasada hem vesayetçi ruhu azaltan hem de temel hak ve özgürlükleri genişleten birçok temel düzenlemeyi de milletin onayıyla hayata geçirdiklerini anlattı.
Tunç, anayasada bugüne kadar 184 kez değişiklik yapıldığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii bu değişiklik nedeniyle maddeler arasındaki yeknesaklık da bozuldu. O nedenle her düşünceden insanın 'Evet Türkiye'ye yeni, demokratik bir anayasa lazım.' dediği, Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında demokratik, sivil, kuşatıcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu açık. Milletimize olan borcumuz bizim bu. 28'inci yasama döneminde inşallah o uzlaşma sağlanır; toplumsal uzlaşmayı esas alan yeni bir anayasaya ülkemizi kavuştururuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de bunun başarılmaması için herhangi bir sebep yok. Tüm siyasi partiler bir masa etrafında oturarak uzlaşabilirler ve 28'inci dönem yasama meclisi de Cumhuriyet tarihimizin özellikle Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında çok büyük bir reforma, büyük bir iyiliğe de imza atmış olurlar. İnşallah bunu gerçekleştiririz."
"En geç 6 ay içinde karar veriyoruz"
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç da Kamu Denetçiliği Kurumunun, hukuki sorunlar olduğu zaman bunları mahkemesiz çözen bir kurum olduğunu anımsatarak, kurumunun CİMER'den, Açık Kapıdan veya diğer kurumlardan temel farkları olduğunu söyledi.
Malkoç, "Bize müracaatınızı iletiyorsanız, yöneticilerinizle ilgili problemlerinizi, şikayetlerinizi iletiyorsanız biz bunu alıyoruz, inceliyoruz, idareden bilgi istiyoruz gerekirse şahit dinliyoruz. Lüzum hasıl olursa keşif yapıyoruz. Hukuku incelemelerden sonra en geç 6 ay içinde karar veriyoruz." diye konuştu.
Malkoç, kurumla ilgili bilgi vermesinin ardından katılımcıların sorularını cevapladı.
Programa, Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ile daire müdürleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.