Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Mersin Mezitli'deki polisevi saldırısı konusunda CHP'yi suçladığı polemik sürüyor.
İktidar, polisevine 26 Eylül'de düzenlenen saldırıyı Dilşah Ercan'ın gerçekleştirdiğini öne sürüp, CHP'nin 2012'de hazırladığı 'Tutuklu Gazeteciler Raporu'nda adının geçtiği iddialarını gündeme getirmişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "Tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın” çıkışını yaptı.
'TAKSİCİ TEŞHİSİ YAPTI'
Bunun üzerine Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu'na “Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı. Parmak izlerinden biri eşleşti. PKK’nın açıklamasını referans alıp kabul ettiği teröristlerle ilgili henüz sonucu çıkmamış raporların üzerinden terör örgütünü ve utanılacak parti raporunu korumaya alıyorsun” yanıtını verdi.
Soylu bu iddiasından 4 gün sonra, yine Mezitli saldırısıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında bu defa Dilşah Ercan için 'bu eylemle ilişkilidir' dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı'nda Mersin'deki polisevine yönelik saldırı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: "Başsavcılık soruşturmayı sürdürüyor. En nihayetinde büyün bulgular ortaya çıkacaktır. Ama ilk çıkan bulgu bellidir. Dilşah Ercan teröristtir ve bu eylemle ilişkilidir, bu eylemin içindedir, aynı zamanda Dilşah Ercan terörist olduğunu kendisi ifade etmiştir. Kılıçdaroğlu'nun yanındakiler teröristin ne dediğini bilmeden, kendisini terörist olarak tanımladığını tam anlayamadan Kılıçdaroğlu'nu ateşe atmıştır. Gerçi o ateşi kendisi de istemektedir.”
'TÜRKİYE'YE PARAMOTORLA GELDİ'
Eylemi gerçekleştiren ikinci kadın olarak 'Ruken Zelal' kod adlı Emel Feremez ismini veren
Bakan Soylu, bir de fotoğraf paylaştı ve şöyle konuştu:
"Şimdi bu fotoğraf aslında yeni bir başlangıcın adımıdır. Yani Türkiye'ye Münbiç'ten paramotorla gelen ve ardından PKK/YPG/PYD'nin birçok kadrosunda bulunmuş bu teröristin bugüne kadar aklamaya çalıştıkları, PKK'nın Suriye kolu olarak nitelendirdiğimiz YPG'nin azılı bir teröristi olduğu ve PKK'nın kendi ifadesiyle Türkiye'de eyleme karıştığı ortaya konulmaktadır. Amerikalı komutanların yapması gereken bir tek şey daha var, YPG ofisine gidip başsağlığı dilemeleri lazım bunlara... Onlara yakışan o. İstihbaratımıza koşan Amerikan görevlisinin ilk önce oradaki istihbarat başkan yardımcımıza, 'Hangi silahlarla yapıldı?' demesinin arkasındaki neden çok açık ve nettir."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.