Çolak, yaptığı yazılı açıklamada, kısırlığın kadın veya erkek kaynaklı sebeplerden olabileceği gibi bazen de herhangi bir nedeninin bulunamadığını belirtti.
Erkeklerde kısırlığın en sık sperm sayısının ve hareketinin azalması, spermin yapısal problemleri, kanal tıkanıklıkları, hormonal nedenler ve cinsel fonksiyon bozuklukları, kadınlarda ise yumurta rezervinde düşüklük, yumurtlama bozukluğu, rahim tüplerinin kapalı olması, polikistik over sendromu, çikolata kistleri ve miyomlar gibi faktörlerden kaynaklandığını kaydeden Çolak, bu nedenle çocuk sahibi olamayan çiftlerin, mutlaka çift şeklinde kontrol edilmeleri gerektiğini vurguladı.
Çolak, kısırlık teşhisinin konulabilmesi için hem erkek hem de kadının detaylı öyküsünün alınması ve gerekli tetkiklerin yapılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Kısırlık tedavisinde kullanılan yöntemler ise çiftin durumuna göre değişebilir. Kısırlık tedavisinde aşılama, tüp bebek ve mikroenjeksiyon gibi yöntemler uygulanabilir. Bu yöntemlerin başarı oranları yaşa, yumurta ve sperm kalitesine, rahim içi yapısına ve hormonal dengelere göre değişir. Türkiye son yıllarda kısırlık tedavisinde önemli başarı elde etti. Geçen 30 yıla yakın süre sonunda ülkemizde yardımcı üreme teknikleri ve kısırlık tedavilerinde geldiğimiz nokta ve başarı oranlarımız, pek çok Avrupa ülkesinin de üzerinde. 1990'lı yıllarda özellikle ciddi erkek kısırlığı olan hastalarda başarı oranımız, yüzde 10-15 iken bugün yüzde 50-60'lara kadar çıktı."
Kısırlık sorunu yaşayan çiftlere de tavsiyelerde bulunan Çolak, "Kısırlık tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Bu konuda doktora danışmaktan çekinmeyin. Yaş ilerledikçe çocuk sahibi olma şansınız azalır. Sigara ve alkol tüketiminden kaçının. Sağlıklı beslenin ve düzenli egzersiz yapın. Stresten uzak durun ve moralinizi yüksek tutun." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.