Dijital çağda yaşayan çocukların internet kullanımı, sosyal medya ve akıllı telefonlarla sürdürülen dijital etkileşim ve aşırı dijital teknoloji maruziyeti pek çok riski beraberinde getiriyor. Kontrollü kullanımın önemine işaret eden uzmanlar pandemide internet kullanım oranının 82 olduğuna dikkat çekiyor. Teknoloji kullanımının okul öncesi döneminde daha çok çizgi filim ve video, okul döneminde bilgisayar oyunları ve sosyal medya, ergenlikte ise internet kullanımı, interaktif oyunlar ve sosyal medya olduğunu belirten uzmanlar, dijital teknolojik cihazların kullanımının çocuğa verilen bir ödül ya da ceza olmaması gerektiğini kaydediyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Demet Gülaldı, dijital çağda çocukları bekleyen olası riskleri değerlendirerek ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
Dr. Demet Gülaldı, dijital teknolojilerin hızla gelişimiyle birlikte anne ve babaların, çocukların fiziksel, sosyal ve bilişsel gelişim açısından ekran tabanlı teknolojiyle etkileşiminden endişe duyduklarını belirterek ”Çoğu zaman çocuklarını ekrandan ayırmakta zorluk çeken aileler bunun bir bağımlılık işareti olacağı konusunda kaygılanmaktadırlar.” dedi.
Dijital çağ çocukların alışkanlıklarını da değiştirdi
Dijital çağın çocukların ve gençlerin hayatlarını, çocukluk ve ergenlik davranışlarını, alışkanlıklarını hızla değiştirdiğini belirten Dr. Demet Gülaldı, ”Akıllı telefonlar ve tabletler gibi internet ve internete erişim araçları, sosyal medya platformları ve mesajlaşma uygulamaları ile birlikte dünya çapında gençlerin ve çocukların yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yeni teknolojiler sayesinde değişen etkileşim kurma şekli ile duygularımızı, mutlu anlarımızı, üzüntülerimizi, kızgınlıklarımızı daha hızlı paylaşıyor, hikâyelerimizi daha geniş kitlelere anında duyurabilir hale geldik.” diye konuştu.
Dijital ortamlarda geçirilen zaman artıyor
Çocuklar ve gençler için teknoloji bağımlılığı riskinin ortaya çıktığını kaydeden Dr. Demet Gülaldı, ”Araştırmalar, çocukların dijital ortamlarda eskiye oranla daha fazla zaman geçirdiğini, akıllı telefonları kullanma yaşının neredeyse okul öncesi döneme kadar indiğini, sosyal medya kullanımı, cep telefonlarındaki uygulamalar ve online oyunların çocukları ve gençleri dijital ortamın bağımlısı haline getirdiğini göstermektedir.” uyarısında bulundu.
Pandemide dijital teknolojiye yönlendirdik
Özellikle Covid 19 pandemisi sürecinin bu değişimi hızlandırdığını vurgulayan Dr. Demet Gülaldı, ”İster istemez daha önce ekranlardan uzak tutmaya çalıştığımız çocuklarımızı eğitim ve sosyalleşme amaçlı ekran aracılıyla dijital teknolojiye yönlendirdik. Çocukların dijital teknolojiyi en fazla kullandıkları araçlar akıllı telefonlar, tabletler, oyun konsolları ve dizüstü bilgisayarlar olmaktadır.” dedi.
Pandemide internet kullanım oranı 82,7 oldu
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması-2021’in sonuçlarına dikkat çeken Dr. Demet Gülaldı, ”Covid 19 salgınının etkisinin sürdüğü 29 Mart ve 21 Mayıs 2021 tarihleri arasında 6-15 yaş grubundaki çocukların internet kullanım oranın 82,7 olduğunu göstermektedir. Aynı araştırma sonuçları düzenli internet kullanan 6-15 yaş grubundaki çocukların çevrimiçi derse katılma oranının 86,2, ödev veya öğrenme amacıyla kullanım oranının 83,6, oyun oynama ve oyun indirme oranının 66,1, video izleme oranının 61,0 internet üzerinden sesli veya görüntülü arama yapma oranının ise 55,5 olduğunu belirtmektedir.” dedi.
Dr. Demet Gülaldı, yapılan bir başka araştırmada da okul öncesi dönemde teknolojiyi çoğunlukla çizgi filim ve video izlemek için kullanırken; okul döneminde bilgisayar oyunları oynama ve sosyal medya, ergenlik döneminde ise internet kullanımı, interaktif oyunlar ve sosyal medya olarak kullanıldığının belirtildiğine dikkat çekti.
Dijital teknolojiler kontrollü kullanılmalı
İnternet kullanımı, sosyal medya ve akıllı telefonlarla sürdürülen dijital etkileşim ve aşırı dijital teknoloji maruziyeti nedeniyle çocukları ve gençleri potansiyel risklerden korumanın aileler açısından önemli olduğunu vurgulayan Dr. Demet Gülaldı, ”Çocukların henüz gelişim çağında iken kontrolsüz ve aşırı bir şekilde dijital teknolojiye maruz kalmaları ve dijital teknolojik araçlarla uzun süre vakit geçirmeleri sosyal duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimleri üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı gibi uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, duygu durum bozukluklarına ve çeşitli sağlık sorunlarına da sebep olmaktadır.” uyarısında bulundu.
Siber zorbalık olumsuz etkiler oluşturuyor
İleri dönemlerde ortaya çıkan risklere de işaret eden Dr. Demet Gülaldı, ”Arkadaşlar veya yabancılar tarafından elektronik ortamda gönderilen zararlı mesajlar, başka bir kişiyi çevrimiçi olarak taklit etmek, özel mesajların paylaşılması, utanç ve mahcubiyete yol açan fotoğrafları veya videoları yüklemek, geniş kitlelere yaymak ve insanları çevrimiçi gruplardan dışlamak gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkan siber zorbalık, çocukların ve gençlerin sosyal ilişkilerini, akademik başarılarını ve kimlik gelişimleri olumsuz yönde etkilemektedir.” dedi.
Bu önerilere kulak verilmeli!
Dr. Demet Gülaldı, dijital teknolojik alanı çocuklar için daha güvenli hale getirebilmek için pratik tavsiyeleri şöyle sıraladı:
• Çocuklar, dijital politikaların merkezine yerleştirilmelidir.
• Aileler çocuklarının haklarına saygı duyarak onlarla ilgili sosyal medya paylaşımlarını yapmamalıdır.
• Çocukların bilgilerinin gizliliği sağlanmalı ve çevrimiçi kimlikleri korunmalıdır. Çocuklarının henüz doğmamış görüntülerinin paylaşımı, çocuklarının video ve fotoğraflarının yayınlanmasının çocuk istismarı olduğu bilinmelidir.
• Çocuklar; çevrimiçi tüm risklerden, istismar, sömürü, çocuk ticareti, siber zorbalık ve uygunsuz materyallere maruz kalmak da dâhil olmak üzere korunmalıdır. Bunun için aileler gerekli otoritelerle iş birliği yapmalıdır.
• Çocuklara bilgili, katılımcı ve dijital dünyada güvende olmalarını sağlamak için dijital okuryazarlık dersi verilmelidir.
• Anne babalar çocuklarına dijital teknolojinin kullanımı konusunda doğru model olmalıdır.
• Aileler kendi rahatları için çocuklarını kontrolsüz bir şekilde dijital teknoloji ile baş başa bırakmamalıdır.
• Tablet, akıllı telefon ve bilgisayar gibi dijital teknolojik cihazların kullanımı çocuğa verilen bir ödül ya da ceza olmamalı, günlük rutin içerisinde çocuğa kullanım hakkı tanınmalı ve bu kullanımın zaman ve yer açısından sınırları belirlenmelidir.
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.