Rize
20 Eylül, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    34.96
  • ALTIN
    2394.8
  • BIST
    10065.4
  • BTC
    69315.19$

Doğruyu söyleyen MHP'li milletvekili de olsa tebrik ederim!

Doğruyu söyleyen MHP'li milletvekili de olsa tebrik ederim!
MHP Kayseri Milletvekili Sayın Baki Ersoy: "Zamlar bu milletin belini büküyor" demiş. Vallahi, MHP milletvekili doğru söylemiş. Doğruyu söyleyen MHP'li milletvekili de olsa onu da tebrik ederim!

MHP Kayseri Milletvekili Sayın Baki Ersoy ne demiş? "Açıklanan rakamların üzerinde enflasyon oranları var, zamlar bu milletin belini büküyor. Bunlar gerçek, bunları görmemezlikten gelemeyiz, bunları konuşmamız gerekiyor, bunları yok sayamayız. Bir şeyi yok saydığınızda problem ortadan kalkmıyor ve bu, tepkiyi getiriyor." demiş. Vallahi, MHP milletvekili doğru söylemiş, elhak doğru. Sağ olsun, sonunda, enflasyonun çığırından çıktığını MHP milletvekilimiz de gördü, sağ olsun ama bunun karşısında MHP Genel Merkezi, milletvekilini disipline sevk etmiş. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ve bilemiyorum, sonuç ne olacak. Apaçık gerçekler var ve maalesef, bakıyorsunuz, Cumhur İttifakı'nı devam ettirebilmek için insanlar deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor. "Kral çıplak." diyor birisi, "Hadi, yürü bakalım disipline." deniliyor. Memleketin hâli bu arkadaşlar. Bakın... Vallahi, ben işime de bakarım, doğruyu söyleyen MHP'li milletvekili de olsa onu da tebrik ederim; size rağmen!

 

Taneyle sebze alındığı günleri bu millete yaşattınız!

Pazar fiyatları el yakıyor, vatandaşın gündeminde domates, salatalık, patlıcan fiyatları var. Bakın, şu görüntüye bakın; domatesin, patlıcanın, salatalığın tanesi 4-5 lira arası -AK PARTİ sıraları daha dikkatli baksın- tanesini 4-5 liraya getirttiniz; artık böyle günleri millete yaşattınız.

 

Lafa gelince "Ülkede Kürt sorunu bitirdik." diyorlar. Ama bakın, çok net, ortada Karaman'da Kürtçe şarkıda halay çektiği için bir delikanlı kazandığı üniversitesini bırakarak Diyarbakır'a geri dönüyor.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ülkücülerinin bir açıklamasını gösteriyorum size. Bu üniversitedeki Kürt öğrenciler, Kürtçe halay çektikleri ve Kürtçe şarkı söyledikleri için bu ülkücü grup tarafından saldırıya uğradı, darbedildiler ve onlar da şöyle yazmış: "Vatana ihanet edenlerin kalem tutamayacağı üniversiteye hoş geldiniz." Şimdi, bu üniversitedeki öğrenciler maalesef üniversiteden ayrılmak zorunda kaldılar, vatan haini ilan edildiler, darbedildiler ve memleketlerine döndüler. Ben memleketine dönen Diyarbakırlı bir Kürt öğrenciyle dün görüştüm. Neden döndün dedim? "Vekilim, ben artık Karaman'a gidemem. Bakın, bize zorla, tehditle özür dileten İnstagram mesajları paylaştırdı bu ülkücü grup. Ben artık o Karaman'a gidemem." Şimdi, lafa gelince "Ülkede Kürt sorunu bitirdik." diyorlar. Ama bakın, çok net, ortada kürtçe şarkı, halay çektiği için bir delikanlı kazandığı üniversitesini bırakarak Diyarbakır'a geri dönüyor, bunu ben biliyorum. Bakın, çok net, bu ülkede Kürt sorunu çözülmüş müdür, mümkün müdür? Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır. Bu apaçık bir şekilde bu meselenin çözülmediğini gösteriyor.

 

Iğdır S Tipi Cezaevinde Sinan Kaya'nın yaşadığının adı intihar değil arkadaşlar, bunun adı cinayet.

Bakın, size bir başka örnek daha göstereceğim. Bu çocuk kim? Bakın, bir delikanlı, 28 yaşında, Iğdır S Tipi Cezaevinde. Karaciğer nakilli, ağır hasta, sol tarafında felç ve konuşma bozukluğu olan hasta bir mahpus. Buna rağmen sekiz aydır Iğdır S Tipi Cezaevindeydi. Organ nakli tedavisi için sadece Erzurum'da tedavi olabilirdi ama oraya sadece sekiz ayda bir kez götürülebildi ve ben bununla ilgili bir açıklama yaptım, Adalet Bakanlığı karşı açıklama yaptı, "12 kez hastaneye götürüldü." dedi. Ben, dosyayı bir hekim vekil olarak araştırdığımda bir skandalı gördüm çünkü organ nakli tedavisinin olduğu Erzurum'a sekiz ayda 1 kez götürülmüştü ve bu, götürülürken ırkçı, ayrımcı muamelelere maruz kalmıştı, darbedilmişti ve sonunda bu delikanlı sekiz ayda 9-10 kez intihar teşebbüsünde bulundu, gereken yapılmadı, ilaçlarını almadı ve 17-18 Mart günlerinde de 2 kez intihara teşebbüs etti, sağlık hakkı ayaklar altındaydı, hastaneye gitti "Derhâl psikiyatri servisine sevk edilmesi gerekir, çok kötü durumda bu mahpus." denildi. Götürülmedi ve 19 Mart günü intihar etti. Bunun adı intihar değil arkadaşlar, bunun adı cinayet. Başka bir şey değil. Adalet Bakanlığı yetkilileri "12 kez gönderdik." diyerek kimseyi kandırmasın. Bakın, burada Ahmet Dizlek var, Kocaeli Üniversitesinde ben takip ettim, "83 kez götürüldü." denildi, mide kanseri ameliyatını iki yıl boyunca olmamıştı. Ben devreye girdim yaptırdım ve bu insan ancak iki yıl sonra ameliyatı olan bir insan.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!