İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, İstanbul Ticaret Borsası Aralık Ayı Meclis Toplantısı'ndaki konuşmasında, zincir marketlerin doğurduğu tek sorunun pahalılık olmadığını dile getirerek, "Pahalılık konusunda zincir marketlerin sorumluluğu az değil ama yol açtıkları sorunlar bununla sınırlı değil" iddiasında bulundu. Kopuz, şunları söyledi: "Pahalılık tüketicileri yani hepimizi etkileyen bir sorun. Zincir marketler, sadece tüketicileri değil, çiftçimizden gıda üreticisi iş adamlarına, esnafımıza kadar herkesi mağdur ediyor. Çiftçinin ensesine binip uygun fiyata tedarik yapıyorlar ama uygun fiyata satmıyorlar. Bu nedenle hem tüketiciyi hem de üreticiyi mağdur ediyorlar."
Gıda sanayicisi zararda
Zincir marketlerin gıda üreticilerini ve sanayicilerini de süründürdüğünü ve üretimden soğuttuğunu savunan Kopuz, şöyle konuştu: "Piyasa hakimiyetleri dolayısıyla, pazar güçlerini kullanarak gıda üreticilerini zorladıkları anlaşmalar dayanılır gibi değil. Fiyat ve vade dayatması, raf kirası, son tüketim veya tavsiye edilen tüketim tarihi yaklaşırken yaptıkları iadeler gıdacıları mağdur ediyor. Birçok gıdacı bu marketlere tedarik yaptıkları için zor duruma düşüyor hatta iflas ediyor."
Bakkal sayısı hızla azalıyor
Ali Kopuz, bu durumdan esnafın zarar gördüğünü belirterek, "Esnafımızın yaşadıkları zaten yıllardır hepimizin gözü önünde yaşanıyor. Yaptıkları kampanyalarla küçük esnafa yaşama hakkı tanımıyorlar. Küçük esnafı bitirdiler. Bir zamanlar 80 binin üzerinde bakkal varken şimdi bu sayı 30 binin de altına düştü. Sadece bakkallar değil zücaciyeciler ve kırtasiyeciler gibi esnafımız da yapılan kampanyalardan etkileniyorlar. Bu gidişle esnaf kalmayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Büyük zincir marketlerin mağdur ettiği bir kesimin de fırıncılar olduğunu dile getiren Kopuz, şu ifadeleri kullandı: "Alacakları ekmeğin alım fiyatını kendileri belirleyip, fırıncılara dayatıyorlar. Temel gıda maddelerinde yüzde 20 kâr marjını aştıkları için de fırıncılara hizmet faturası keserek bu farkı tahsil ediyorlar. Bu yetmezmiş gibi, un alımlarını kendilerinden yapmaya zorluyorlar. Devletimizin fiyatları düşük tutmak için yaptığı regülasyonu bile bozuyorlar. Sadece un değil, susam, ekmek miksleri ve benzeri birçok ham maddeyi kendilerinden almayı, ekmek alımı için ön şart koşuyorlar. Hatta fırınlara hangi ilaçlama şirketiyle çalışacağını bile dayatıyorlar. Ama bu durum böyle gitmez. Bu yanlış sistemin düzeltilmesi için devlete çok iş düşüyor. Devletin ve Rekabet Kurumu'nun bu işe artık bir dur demesi, daha aktif bir şekilde önlemler alması, yeni düzenlemelerle birlikte ağırlaştırılmış cezalar verilmesi gerekiyor."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.