Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye'nin sporda her türlü manipülasyonla mücadelesini büyük bir kararlılık, azim ve özveriyle sürdürmeye devam edeceğini söyledi.
Kasapoğlu, Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde "Herkes için sporu yeniden düşünmek: bireyin sağlığı, yaşamı ve hayalleri için emsalsiz bir destek" ana temasıyla gerçekleştirilen Avrupa Konseyi 17. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı'nda yaptığı konuşmada, heyecan verici bir konferansa ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.
Anadolu'nun derin bir ev sahipliği kültürüne sahip olduğunu dile getiren Kasapoğlu, herkese hoşgörü ile kucak açan bir kültüre sahip olduklarını kaydetti.
Konferansta 54 ülkeden ve 30'dan fazla uluslararası kuruluştan temsilcileri bir araya getirmenin kendileri için gurur olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Sporda olduğumuz yerden daha yukarıya gitme niyetimiz var. Daha güçlü toplumlar inşa etme ve herkes için sporu konuşma bu anlamda hepimiz için eşsiz bir fırsat. Konferansta yüksek motivasyon ve enerji sayesinde güzel bir uyum sağladık." diye konuştu.
Bakan Kasapoğlu, konferans oturumlarında tartışılan cinsiyet eşitliği, sporun dezavantajlı gruplar için rolü, sağlıklı çocuklar için sporun düşünülmesi gibi konularda önemli mesafeler aldıklarını aktardı.
Göçmenlerin spora katılımına ilişkin Türkiye'nin derin bir tecrübeye sahibi olduğunu ve bu konuda küresel gündeme ciddi katkılar sağlayacağına inandığını dile getiren Kasapoğlu, spora erişimin kolaylaştırılmasına yönelik önemli adımlar attıklarını ifade etti.
Sporun yönetiminde ve özellikle spor etkinliklerinde sürdürülebilirlik ilkesinin seçenek, tercih değil bir zorunluluk olduğunu her geçen gün daha iyi gördüklerini ve hissettiklerini anlatan Kasapoğlu, şunları söyledi:
"Gerek Avrupa Konseyi'nin rehberliği gerekse ikili iş birlikleri, diyaloglar bu sürecin pratik sonuçlarını hep birlikte daha yukarıya taşımamıza katkı sağlayacak. Sporun dışlayıcı uygulamaların konusu haline gelmemesi noktasında da daha özenli olmamız gerektiğinin de altını çizmek isterim. Sporun insan haklarıyla, sporun evrensel değerlerle ayrılmaz bütünlüğünü bu konferans sonucunda hep birlikte çok daha iyi anladığımız kanaatindeyim. Olumlu etkilerini yakın bir gelecekte daha net göreceğimiz konferansımız yeni diyalog zeminlerini inşa etme açısından da önemli kazanımlar sağladı. Konferans sonuçlarının motivasyonumuzu tazeleyeceğinden, çalışmalarımıza bir ivme katacağından eminim. Türkiye, sporda her türlü manipülasyonla mücadelesini büyük bir kararlılıkla, azimle, özveriyle sürdürmeye devam edecek. Bugün imzalamış olduğumuz Macolin Sözleşmesi de temiz ve adil spor uğruna yürüttüğümüz çabaların bu anlamdaki samimiyetimizin bir sonucudur. Bu sözleşmeyle iş birliğimiz çok ama çok daha derin bir şekilde ilerlemeye devam edecek."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.