CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'teki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun ifadelerinden öne çıkanlar şöyle;
"Keşke üzüntülü bir günde olmasaydık. Keşke bu kadar sorunlar yaşanmasaydı. Keşke siz sorunları çözmek için gelseydiniz ben çözüm önerilerini size anlatma fırsatı bulsaydım ama 41 kardeşimizi toprağa verdik. 41 evde yangın var. Babasız kalan çocuklar var. Her birimizin yüreğinde derin acılar var. Grup toplantılarına her sefer bir neşeyle başlamak isterdim. Bir espri ile, kucaklaşma ile, helalleşme ile, beraberlik ile başlamak isterim. Bu kadar kopukluk, ayrılık doğru değil. Yakışmıyor bize. Siyaset kurumunun bu kadar acımasız olması doğru değil yakışmıyor bize. Onların bir sloganı vardı. 'Yüz karası değil kömür karası, böyle kazanılır ekmek parası' diye. Gittim, arkadaşlarım da gittiler. Ailelerin bir kısmını ziyaret ettim, yetkililerden bilgi almaya çalıştım. Derin bir acı var. Anne tabutun başında, eşi tabutun başında, kardeşleri tabutun başında... Bir ölüm var evet, genç bunların tamamı. Yazıktır, günahtır. Bir memleket böyle yönetilemez. 20 yıldır önlem alacağız diyorlar. 20 yıldır hala önlem mi alacaksın sen?
Dünyada bir numarayız maden kazalarında. Bu ölüm hangi gerekçe ile bizim karşımıza çıkıyor? Dünyada herkes maden çıkarıyor, niye en çok ölüm bizim ülkemizde oluyor?
921 kişi son 20 yılda hayatını kaybediyor. Devlet dediğiniz kurum vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlar. Biz belli odaklara hizmet eden bir devlet kabul etmiyoruz. Uyuşturucu baronları ile beraber olacaksın, yolsuzluk yapanlarla beraber olacaksın, hırsızların dosyasını kapatacaksın, rüşvet alanları büyükelçi atacaksın Bay Kemal susacak... Susmayacağım arkadaş, susmayacağım. Masum öğrencileri hapse atacaksın, KHK ile işine son vereceksin... Devletin gücü bunlara mı yetiyor? Adalet, adalet. Söz verdim söz. Bu ülkeye adalet ya gelecek ya gelecek arkadaş.
Her ülkede maden ocağı var. Devletsen önce maden ocağına bakarsın. Aydınlatmaya, havalandırmaya, sensörlere bakarsın, düzenli kontrol edersin. Ondan sonra 'Bütün kontrolleri yaptık, her şey dosdoğru' dersin. Ayrıca müfettişleri görevlendirir. Devlete aitse Sayıştay'ı görevlendirir. Rapor gelirse raporun gereğini yapar. Sosyal devlette mekanizma böyle çalışır. Bizim gibi aklını saraya kiralamış olanların çoğunluğu oluşturduğu mecliste devlet böyle çalışmıyor.
Müfettiş raporu var, Sayıştay raporu var görmüyorsun. Soma faciasından sonra komisyon kuruldu. 111 öneri var, birisini dahi yapmadılar. O araştırma komisyonları göstermelik mi? Göstermelik değilse 111 öneriden neden biri dahi yapılmadı? Neden sormadın? O koltukta neden oturuyorsun?
Dün Plan Bütçe Komisyonu'na Merkez Bankası Başkanı geliyor. Bilgi istiyorlar, 'Bilgi vermem' diyor. Gönül isterdi ki, Plan Bütçe Komisyonu başkanı 'Sen kimsin? Bu soruya cevap vermek zorundasın' demesi lazım. Diyemiyor, derse saraydan fırça yiyecek. TBMM görevini tam anlamıyla yapamıyor. TBMM, sarayın ipoteği altındadır. Allah nasip ederse bu ipoteği kaldıracağız.
Bir dönem maden faciaları sonucu hayatını kaybeden kardeşlerimizin evlatlarına devlet iş versin diye bir kanun teklifi verildi ve kabul edildi. 2013-2014 arası kabul ettiler. Sonra tekrar kazalar oldu. Bunların evlatları da iş sahibi olsunlar, onu reddettiler. Şehitler arasında ayrım yapıyorlar, kaza sonucu hayatını kaybeden kömür şehitleri içinde ayrımcılık yapıyorlar. Onunda sözünü veriyorum. İnşallah onu da halledeceğiz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.