Trabzon Of İlçesi Halkı, Salmada Deresi'nin Betonlaşmasına Tepki Gösteriyor
Trabzon'un Of ilçesinde Uluağaç ve Dereköy mahallelerinde yaşayan vatandaşlar, Salmada Deresi'nin Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından beton kanallar içinden akıtılması çalışmalarına şiddetli tepki gösteriyor.
Fazlı Özkanca isimli bir vatandaş, "Bölgede yaşayan insanlarımız kış mevsimi nedeniyle özellikle İstanbul ve çeşitli illerde yaşıyorlar. Ancak onlardan habersiz bir şekilde, rant uğruna derelerimiz ve hayvanlarımızın su içtiği göllerimizi beton dökerek yok ediyorlar. Bu katliamı gerçekleştirenleri Allah'a havale ediyorum. Bu derenin ahı onlardan, bunun hesabını elbet soracaktır." şeklinde tepkisini dile getirdi.
DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından "Trabzon Of Uluağaç Mahallesi Dereleri 1. Kısım Yapım İşi" ihale edildi. İhaleyi alan "Üç Kök İnşaat Taahhüt Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" çalışmalara başladı. Uluağaç Dereleri 1. Kısım Yapım İşi kapsamında 1.800 metre beton ağırlık duvarı, 200 metre kargır duvar, 1 araç köprüsü, 1 yaya köprüsü, 3 menfez ve 25 adet brit yapılacak.
Ancak çalışmalar bölgede yaşayan ve yaz aylarında memleketlerine geri dönen vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanıyor. Fazlı Özkanca, "Salmada Deresi, ben İstanbul'daydım, gelip gidiyorum. Aşağıdan beri geldik, bu dereyi ne hale soktular. Burada bir çevre koruma alanı var, fuzuli bir şekilde beton dökülüyor. 30 bin ton metre küp buraya beton dökülüyor. Ancak bu yörede yaşayan insanların çoğu burada değil, gurbette. Bazıları geliyor 'Neden yerlerimi izin almadan kapatıyorsun' diyor. Yukarıda ben müsaade etmedim onlara. Siyasilerle görüştüm, bazı siyasilerde bizimle beraber. Trabzon DSİ müdürlüğüne gittim, bakıyorum ki o onunla konuşuyorum, o bunu destekliyor, onu destekliyor. Yani orada bir çevre katliamı var, dere yok oluyor." şeklinde konuştu.
DERELER TABUTLUK OLDU: Vatandaşlar Muhtarı Sorumsuzlukla Suçluyor
Of ilçesinde yaşayan vatandaşlar, DSİ tarafından gerçekleştirilen beton kanal çalışmalarına tepki gösteriyor. Muhtar Osman'ı (Osman Yıldırım Dere köyü muhtarı) sorumsuzlukla suçlayan Fazlı Özkanca, "Allaha havale ediyorum onu. Şuraya 20 gün sonra geldiğimizde gösterdiğim bu alanda beton yığını olacak. Aynı şekilde, burası senin görmüyorsun, Osman. Derelerin altındaki gölleri buralarda, sen büyüdün, baban büyüdü, buraları tabut haline çevirdin, Osman. Allah senden bunları çıkartsın, Osman, bu derenin ahı seni tutacak bir gün. Derler akşamları secde ederler, bu derelerin ağaçların melekleri var secde ederler, o secdesi seni tutar inşallah, Osman. Ben 8 sene 10 sene önce kalemimle mücadele verdim sonunda davaları kazandım. Yeniden 10 sene için bu dereler için mücadele vereceğim. Bakın, görüyorsunuz, ta aşağıdan beri geliyoruz, şu gölde 2 metrelik bir derinlik var. Karşıda kayaların altında mağaralar var, Allah kendiliğinden burada doğal betonu yapmış taşı yapmış 100 metre kadar. On gün sonra da buraya geldiğimizde bu duvar, bu taşlar ve mağaralar hepsi beton olacak."
"HUKUKİ MÜCADELEMİ SONUNA KADAR VERECEĞİM"
Özkanca, duygularını şu sözlerle ifade ediyor: "Ben buraya ilk geldim, inanır mısınız gözümden yaşlar aktı. Böyle beton olur mu? Buraya hayvan inmeyecek, buraya insanlar inemeyecek. Şu göl kapanır mı? Bu bulunduğumuz alan beton olacak. Mücadelemi sonuna kadar vereceğim. Habersiz ettiler bunları. Köylülerin yarısı yok burada, şu göllerin, şu mağaraların kapanacağından haberi yok, şu yapılan betondan haberi yok bu insanların. Bu gölleri bu hale getirenleri Allah'a havale ediyorum. Şu derenin ahı onlara tutar inşallah, bunlar muhtar Osman Sağlam, Şar betonun sahibi Süleyman Razıoğlu ve Kayserili müteahhit. Bu derenin bu hale gelmesinin sebebinin başı o, kendilerine de söyledim onu."
Özkanca, hukuki mücadele kararlılığını vurgulayarak, "Şar betonun sahibi Süleyman beye gittim bizzat kendisi ile konuştum. Bu nedir, gittin mi oraya? 'Gitmedim' dedi. Sen nasıl beton döküyorsun dedim ona. Aşağı yukarı 30 bin metre küp beton döküyorsun haberin yok, haberin var bana yalan söylüyorsun ama bu paraları Allah kanser hastanelerine harcamak nasip etsin size söyledim kendim. Otuz yıldır tanırım onu isterse mahkemeye gidelim ben aynı laflarımdayım. Burada söylediklerimin kendi yüzüne söyledim bu mağaralar bu göller ne hale geldi görüyorsunuz." şeklinde konuşuyor.
ŞİRKETLER KAZANIYOR, DOĞAL YAŞAM VE İNSANLIK KAYBEDİYOR
Trabzon'un aynı bölgesinde yaşayan TİP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Süleyman Hacıbektaşoğlu, bölgede yaşanan durumu "bura da tam anlamıyla bir eko kriz yaşanıyor. Şirketler eliyle, siyasi iktidar eliyle tamamıyla bu dereler ve doğal yaşama karşı müthiş bir eko kırım var." şeklinde ifade ediyor. Hacıbektaşoğlu, derelerin doğal vadisinde akarken kayaların önüne duvarlar yapıldığını ve bu durumun arkasında büyük bir rant olduğunu belirtiyor. Bu duvarlar ve betonlaşma, yaban hayatına ve çevresindeki ormanlara zarar vererek doğal yaşam alanlarını yok ediyor. Ayrıca, betonlaşma sonucu dere kenarlarında yaşayan yerel halkın tarım gelirlerinde düşüşler yaşandığına dikkat çekiyor.
KÖY YOLLARININ BETON İHTİYACI VAR, DEREYE BETON DÖKÜLÜYOR
Hürriyet Mahallesi Muhtarı Selçuk Nuhoğlu da durumu eleştirerek, "Şu anda burada yapılan bir katliam bana göre. Betonları bize verin de yol dökelim bunlarla. Balıkların mı, doğaya, insanlara bunun bir zararı var. Biz buna karşıyız. Köylerimizin betona ihtiyacı varken bunu yollara değil dereye döküyorlar. Bu doğa katliamı." şeklinde tepkisini dile getiriyor.
SORUMLULUĞUM YOK, BETON VERİYORUM
Derelerin beton kanallara alınması çalışmalarının beton işi ihalesini alan Şar Beton şirketinin sahibi Süleyman Razıoğlu, kendisine yönelik eleştirilere cevap verirken, "Bu işin ihalesini ben almadım. İhaleyi alan firma 'Üç kök inşaat taahhüt nakliyat sanayi ve ticaret limited şirketidir. Ben bu şirkete beton veriyorum, yapılan işte herhangi bir sorumluluğumuz yoktur." açıklamasında bulunuyor.
KENDİ AYAĞIMA KURŞUN SIKMAM
Razıoğlu, 45 yıldır çay tarımı yapıldığını ve dere kanallarına alınmasının bir yatırım olduğunu belirterek, "Devletimiz bu yatırımı sadece burada değil birçok yerde yapıyor. Biz de doğa severiz, buralar daha da güzel olacak, derelerimizde balık bırakacağız. Bu arazilere geçmek için yolumuz yok, dere boyunca ayrıca boydan boya bir de yolumuz olacak. 45 yıl sonra ben kendi ayağıma kurşun sıkar mıyım?" diyor.
Yorumlar
Hakkı
05-03-2024 10:17Derelerin Bu şekilde betonlaşması Balık ve canlı popilasyonunu yaşamasını engelliyor Başka çözümler bulunmalı Doğayı katletmeden