Rızvanoğlu açıklamasında Dünya Çevre Günü’nün bu yılki temasına vurgu yaparak, ”Bu elimde gördüğünüz bir domates fidesi, diğer elimdeki ise domatesin artık olmuş hali. Bütün dünyada, bu sebzenin yetişebilmesi için ihtiyacımız olan en temel şey ise; toprak. Tükettiğimiz gıdaların yüzde 95’i doğrudan veya dolaylı topraktan elde ediliyor. Eğer toprağımızı koruyamazsak, bu domates soframıza bir daha asla gelmeyebilir. Toprağı kaybedersek; gıdamızı ve dolayısıyla yaşamımızı da kaybederiz. İşte bu kadar basit ve hayati bir gerçeklikle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Ülkemizdeki toprakların durumunu değerlendiren Rızvanoğlu, ”Birleşmiş Milletler’in 2019 tarihli, Arazi Raporu’na göre, Türkiye 10.25 milyon hektar bozulmuş arazi ile, dünya çölleşme haritasında, yerini almış durumda. Bu da, topraklarımızın yüzde 13.88’i demek. Zaten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı güncel verilerine göre de; ülke topraklarımızın, yüzde 65’i çölleşme ve erozyona hassas bir konumda. Bu sorunların temelinde ise; kuraklık, meralar ile tarım topraklarının yanlış kullanımı ve ormansızlaşma var.” dedi.
Çölleşme ve erozyonla mücadele konularına değinen Rızvanoğlu, ”Bu gerçeklik ortadayken; çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda ilgili bakanlık neler yapmış diye bir araştırma yaptık. Bakanlığın, önümüzdeki 5 yılını belirleyecek olan stratejik planda yer alan, çok şaşırdığım bir veriyi sizinle paylaşmak istiyorum. Bakanlık tarafından, çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda düzenlenen eğitim ve etkinliklerin sayısı; sıfır! Evet, yanlış duymadınız koca bir sıfır! Sıfırın nedeni olarak ise bütçe yetersizliği gösterilmiş” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.