Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısında bombaların Kiev'e düşmeye başlamasıyla Türk vatandaşı eşiyle yola çıkan hamile kadın, güvenle ulaştığı Aydın'da bebeğini kucağına almanın buruk sevincini yaşıyor.
Finans uzmanı eşi 32 yaşındaki Oğuz Kara ile Kiev yakınlarındaki Vışhorod kentinde yaşayan 36 yaşındaki Yevheniia Kara'nın hamileliğinin 40 haftaya ulaşmasıyla yaptığı tüm doğum planları, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla değişti.
Kiev'in bombalanmaya başlamasıyla bebekleri için endişelenen çift, arabalarına binerek Türkiye'ye doğru yola çıktı.
Bombalara hedef olma korkusuyla 2 bin 400 kilometrelik kara yolu yolculuğuna başlayan çift, Moldova'ya geçmeyi başardı.
Romanya ve Bulgaristan üzerinden 3 günlük bir yolculukla 27 Şubat'ta Aydın'ın Efeler ilçesindeki akrabalarının yanına ulaşan çift, ertesi gün doğum için hazırlıklara başladı.
1 Mart'ta özel bir hastanede Doç. Dr. Tolga Atakul tarafından doğumu başarıyla gerçekleştirilen Yevheniia Kara, Mira adını verdikleri kız bebeğini sağlıkla kucağına aldı.
"Hayal mi ediyorum diye düşündüm"
Yevheniia Kara, saldırının başladığı 24 Şubat'ta doktor kontrolüne gitmek üzere hazırlandığını, bebeği için doğum tarihi belirleneceği için heyecan yaşadığını söyledi.
Evdeyken patlama sesi duyduğunu ancak bunun bomba olduğuna hiç ihtimal vermediğini, patlamaların devam etmesiyle pencereye koştuğunu anlatan Kara, insanların ellerinde bavullarla koşmaya başladığını görünce sosyal medyadan bilgi almaya çalıştığını dile getirdi.
"İlk başta ne olduğunu anlamadım, 'Bunları hayal mi ediyorum?' diye düşündüm. Sosyal medyada görünce yaşadıklarımın gerçek olduğunu anladım." diyen Kara, savaşın başladığını görünce hızlı bir kararla Türkiye'ye doğru yola çıktıklarını anlattı.
"Bu çocuk bize şans getirdi"
Zorlu bir yolculuğun ardından eşinin Aydın'daki akrabalarının yanına ulaştıklarında rahat bir nefes aldıklarını aktaran Kara, çocuğunu dünyaya getirdikten sonra mutlu haberi ulaştırmak için büyükannesini aradığında sığınakta olduğunu öğrendiğini ifade etti.
Kara, şöyle konuştu:
"Bu çocuk bize bir şans getirdi, hamile olmasaydım belki biz Ukrayna'da sığınakta olacaktık. Şu anda o kadar mutluyum ki. Sevdiklerimizin ve tanıdıklarımızın yardımıyla... Hepsine çok teşekkür ediyorum. Türkiye'ye gelerek bizim ve çocuğumuz için en doğru kararı vermiş olduğumu anladım. Çocuğumu kucağıma alarak bu kararın doğru olduğunu biliyorum."
"Kimse böyle olacağını tahmin etmiyordu"
Savaşın bir an önce bitmesini ve ülkesine dönmeyi arzuladığını aktaran Kara, evden apar topar çıktıklarını, yanlarına sadece iki tişört ve iki pantolon alabildiklerini söyledi.
21. yüzyılda böyle bir olayla karşılaşabileceğini aklının ucundan bile geçirmediğini dile getiren Kara, şöyle devam etti:
"İlk gün zaten anlayamadım, 'Nasıl bu durumdayız?' diye anlamlandıramadım. Kimse böyle olacağını tahmin etmiyordu. Konuştuğum insanlar marketlerde yiyeceğin azaldığını, eczanelerde ilaçların tükendiğini söylüyor. Bir an önce bu savaşın sonlanmasını, insanların eski yaşama dönmesini istiyorum.
4 bomba atıldıktan sonra Türkiye'ye geldik. Şu an bile bir kapı hızlıca çarpsa irkiliyorum. İnsanlar bir haftadır bombalarla yaşıyor. Sinyal geliyor yer altına iniyorlar, sinyal geliyor normal hayata dönüyorlar. Bir sonraki sinyalin ne zaman geleceği bilinmiyor. En kötüsü bunun ne kadar süreceğini kimse bilmiyor, bu da en büyük moral bozukluğu."
Uzun bir yolculuk
Oğuz Kara ise bombalamanın başladığı sabah 6 civarında yola çıktıklarını, sınıra ulaşana kadar büyük zorluk yaşadıklarını, uzun araç kuyrukları nedeniyle bazı bölgelerde 2 kilometrelik mesafeyi 75 dakikada alabildiklerini anlattı.
Moldova ve Romanya geçişlerinde sınır kapılarında da uzun süre beklediklerini, Moldova'da bir otelde, Bulgaristan'da ise tanıdıklarında konakladıklarını aktaran Kara, Türkiye sınırından geçtikten sonra savaşı geri bırakmanın rahatlığını yaşadıklarını aktardı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.