Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve meslek örgütleri, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın ifadesinin alınıp serbest bırakılmasını talep ettiklerini bildirdi.
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, birliğin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, KESK, DİSK, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Mülkiyeliler Birliğinin içinde yer aldığı meslek örgütleri ve sendikalarla hazırlanan ortak basın açıklamasını paylaştı.
Ortak basın açıklamasında, Fincancı'nın gözaltına alınmasının hukuki bir zemininin olmadığı belirtilerek, gözaltına alınma görüntülerinin de kınandığı ifade edildi.
Açıklamada, Fincancı'nın ifade için gelebileceği bildirilmesine karşın gözaltına alınma sürecinin başlatıldığı aktarılarak, "Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. İktidarın uygulamalarına karşı emeği, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının ifade özgürlüğünü ve bunlarla yakından ilişkili halk sağlığını koruma mücadelesini, Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Türk Tabipleri Birliğine sahip çıkarak sürdüreceğiz." ifadelerine yer verildi.
- "Açılmış bir dava yok"
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, "TTB'ye kayyum atanabilir mi?" sorusu üzerine, "Asliye Hukuk Mahkemesinde şu ana kadar açılmış böyle bir dava yok ve böyle bir başvuru bize iletilmedi. Avukatlarımız bunu takip ediyor. Şu anda Dünya Tabipler Birliği ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi temsilcilerinin gözlemi altında, hepsi konuyla ilgili bilgi sahibi. Bu, uluslararası bir skandala neden olacağı için yapacaklarını sanmıyorum." yanıtını verdi.
Bulut, Fincancı'nın şu anki durumuna yönelik bir başka soru üzerine, "Avukatlarımız yanında ve Ankara'daki avukatlarımız da hazırlar. İstanbul'dan hareket ettiler, bu akşama doğru Terörle Mücadele birimine getirileceği düşünülüyor." şeklinde konuştu.
Fincancı'nın gözaltına alındığı süreçte evindeki aramalarda bulunduğu belirtilen malzemelerin tamamının aile yadigarı olduğunu aktaran Bulut, "Hocamızın ailesinde pek çok asker var. 2008'de babasını kaybettikten sonra babasına ait ruhsatlı bir silah zaten tutanakla karakola teslim edilmiştir. Yani evde böyle bir silah yok. Diğer birkaç mermi ise dededen, atadan kalan koleksiyon değerinde malzemelerdir." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.