AHLAKLILIK MI, AHLAKÇILIK MI?
17 Mayıs 2023, Çarşamba 13:51Değerli dostlar
Bir özeleştiri yazısıdır.
Bir buçuk milyarı aşkın müslüman nüfusun ürettiklerine bir bakın, bir de yoğun bir şekilde kulandığı telefondan, bilgisayardan, ilaçtan, sağlıkla ilgili cihazlardan, seyahat yaptığı, araba, uçak, hızlı tren, yollarımızı yaptığımız makineler, kısaca her türlü endütriyel teknolojiye varıncaya kadar, teknolojik aygıtları bir düşünün, müslümanların son ikiyüz yıldan beri insanlığa ne katkısı olmuştur.? Dişe dokunur hiç bir katkısı olmadığını itiraf etmeliyiz.
Peki dünyada insan hakları, çevre, hayvan hakları, azınlıklar, özgürlükler, Birleşmiş milletler müktesabatına giren her hangi bir değer ürettiler mi? Müslümanların dünyaya sunduğu bir erdem ve ahlaka dair iş, davranış, örneğin ticaret ahlakı, siyaset ahlakı sunmuşmudur? sunmuştur diyebiliyor muyuz? Hayır diyemiyoruz.
Peki çocuklarınızı bir yere bıakmak isterseniz hangi memlekete bırakırdınız? İran'a, Irak'a, Pakistan'a, Afkanistan'a mı, yoksa İsviçre'ye Hollandaya, Almanya'ya Finlandiya'ya mı? Batılı bir ülke mi, islam alemindeki bir ülke mi daha güvenli?
Bir iş imkanı arıyor olsanız, nerde iltimazsız, torpilsiz, adam kayırma yapılmaksızın, liyakat ve ehliyete göre işe girebileceğinizi düşünürsünüz?
Çocuklarınızın eğitimi için Taliban'ın medresesi Diyobendi, Şam, Tahran, Sudan, Suudi Arabistan'ı mı, yoksa ABD, Almanya oksford'u mu tercih ederdiniz?
Peki neden islam, alemi ahlak üretemiyor.? Neden din kurumsal olarak; mezhebiyle, akaidiyle, tefsiriyle, hadisiyle, sünnetiyle, siyeriyle, sakalıyla, şalvarıyla, sarığıyla, ruhban sınıfıyla değerler üretmiyor? Hz. Peygamber "Güzel ahlakı tamamlamak için geldi." Peki o zaman neden müslümanlık ahlaki bir model üretemiyor.?
Bunca va'zları dinlediğimiz halde neden müslümanlar Doğaya, tabiata, canlı varlıklara diğerleri kadar duyarlı davranmıyor, otoriterlik faşizanlık neden bizde kendisine yer bulabiliyor?
Mesela avrupada özel hayatla İlgili bir durum olsa, avrupalı bir vatandaş onun şahsi meselesidir der geçer. Peki aynı durum bizde olduğunda niçin herkesi ilglendiriyor. Üstelik hocalar Hucurat suresinin 12. ayetindeki "tecessüs" kavramını defalarca anlatmasına rağmen.
Siz şimdiye kadar Türkiye'de farklı dini gurupların kaynaştığını gördünüz mü? Kur'anda "Ruhemau beynehum, bunyanun mersûs" dediği halde.
Müslümanlarda Ahlaklılık değil, ahlakçılık tedavülde. Ahlakçılık ortaya bir ahlaksızlık çıkartıyor. Ahlakçılık başkasını hedefe koyan anlayıştır. Öteki, ne dedi, ne giydi,nereye gitti, namaz kıldı mı, oruç tuttu mu, hacca gitti mi, faiz aldımı gibi hep diğeriyle ilgilenir. Kendisi sütten çıkmış ak kaşıktır. Bu tür davranışların bir ahlaksızlık olduğunu hiç aklından geçirmez. Sürekli karşı tarafı terbiye etme anlayışından müslümanlar vaz geçmeliler.
Din insanın kendisine dönmeyi gerektirir. Özünü alemlerin rabbine döneceksin.
Din, başkasına ayar vermek değildir.
Din başkasını huzursuz etme, taciz etme aracı değidir.
Din karşıdakine dikte edilen bir şey değildir. Kendine gösterdiğin ahlaki özen karşı tarafı olumlu manada daha çok etkiler.
Kur'an ahlakı, söylem değil eylem içeriklidir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum