CAMBAZIN EŞEĞİ

Değerli dostlar
Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. 
Bir başka cambaz yanaşmış:
“Kaça bu eşek?”
“Bin lira!”
“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”
Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:
“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal. Onun için ucuza verdi!”
“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış. 
Bu nedenle topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”
Eşeği satana koşmuşlar:
“Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”
Satıcı gülmüş:
“Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!”
Alıcıya koşmuşlar:
“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. 
Seni de kandırdı, parayı aldı!”
Alıcı dövünmeğe başlamış:
“Vay namussuz vay!
 Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!”...
Çağımız insanının ahlâk yapısının özeti...!
Bağışlayın, bu hikaye bana idari mekanizmaları hatırlatıyor. Hele de seçimden öncesiyle seçimden sonrasını. İktidar ile muhalefet arasında bir fark gözetmeksizin bu değerlendirmeyi yapıyorum. Çünkü muhalefetinde iktidarda olduğu iller vardır. Oralarda da uygulama aynı maalesef. Hele iktidarın şu seçim sürecinde en düşük emeklinin maaşına yaptığı zam tam bu canbazın eşeği satması olayına tıpatıp nasıl da benziyor öyle. En düşük emekli maaşlarını 7500₺'ye çıkarttım deyip de, sonra seçimden sonra yaşananlar. % 25 zam yaptım diyor, zavallı emeklinin maaşı yine 7500₺ de duruyor. Şaka gibi. Ancak günler geçtikçe şaka olmadığı anlaşılıyor. Yok kök maaşmış, vatandaşın ilk dafa duyguğu kavramlarla vatandaşımızı aldatma zeka tipi şu cambazın eşeğinin satış hikayesine nekadar da benziyor. Ancak üzgünüm ki, canbaz hikayesiyle devlet idaresi aynı seviyeye düşmüştür. İşte burası çok vahim. İki ayrı vatandaş aynı marketten alış-veriş yapıyor, birinin maaşına %85 zam yapıyorsunuz, diğerine %25 zam yapıyorsunuz. Efendim şudur-budur. Hayır sen canbazın hikayesini bir daha okumalısın. Yakıştırıyorsan kendine diyeceğim bir şey yoktur. Canbazın hikayesine ikinci örneğim: Okullar açıldı. Vatandaşın çocuğu okul kantininden bir tost alıyor, bunun karşılığı 35₺ ödüyor. Vekillerimiz Meclis lokantasında kuzu pirzolayı yiyor, karşılığında 28₺ ödeme yapıyor. Bir şarkı sözü vardı: "Adaletin bu mu dünya? 
Aklınızı başınıza alın, akılla hareket edin, adaletle yönettin, en çok bu cemaatin okuduğu bir şiir vardı: 
"Bir kişye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul. 
Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa. 
Kefenimin kefili karaborsa." 
Bu aralar pek okumuyoruz bu şiiri, neden acaba? Yoksa şiirdeki roller mi değişti ha, ne dersiniz.? Ne diyeyim, ya Allah'tan korkun, ya kuldan utanın.
Yalan söylediklerini biliyoruz. 
Yalan söylediklerini biliyorlar. 
Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar. 
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz. 
Ama hâlâ yalan söylüyorlar.
Selam ederim.