DEVLET AKLI VE FETÖ
28 Temmuz 2022, Perşembe 00:5315 Temmuz darbe girişimi ile ilgili çok sayıda makale, yüzlerce tv proğramı, yüzlerce siyasi demeç, çok yoğun bir diplomasi trafiği, yine senelerce devam eden yargı mesaisi, devletin maddi-.manevi kayıpları, insanımızın huzurunu kaçıran sosyal paronoya, dine ve dindara verilen zararlardan gerekli dersler alındımı? Alınmadığı kanaatini taşıyorum. Devlet bu olayın sadece sonuç kısmıyla ilgileniyor. Ülkeyi bu noktaya taşıyan yapı ya da yapıları mercek altına aldığına dair bir bilgiye ulaşamadığımız gibi bu yapılara hala vitamin verildiği gerçekliğini gözlemliyoruz.
Fetö olayı tekrarlanır mı? Evet bence tekrarlanır. Peki neden? Çünkü bataklık ortada duruyor. Devlet sineklerle meşgül oluyor. Bu yapıları ele veren en belirgin sıfatları nedir? Mesih ve Mehdi inancıdır. Eğer bir dini yapı Mehdinin geleceğine inanıyorsa; o yapı potansiyel darbecidir. Evet bu aynen böyledir. Hedeflediği güce ulaştığında, işte Mehdi diye göstereceği kişinin arkasında kıyama başlayacaktır. Bu güce ulaştığında elbette karanlık dünya istihbatının ilgisini de çekmiş olacaktır. Bu kadar basit.
Bir vatandaş olarak devletimi uyarıyorum. Allah aşkına Türkiye'de kaç farklı İslam vardır. Kaç dini yapı vardır? Onlarca, bölünmüş hallerini değerlendirirsek yüzlerce. Yazıktır, günahtır. Bu dinin ilahi kitabı bir olun diyor, biz bin parça oluyoruz. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır. Bu yapılardan her hangi birine Türkiyeyi altı ay teslim ettiğinizi varsayın. Evet bunu lütfen bir düşünün! Sonucun ne olacağını düşünmek bile istemiyorum.
Sayın devlet büyüklerimiz! Binlerce akademisyene maaş veriyorsunuz. Bu okur-yazar zümreden bu konularla ilgili raporlar isterseniz çok isabet etmiş olursunuz. Aynı dine inanıyor, aynı camide ibadet ediyor, aynı imamın arkasında namaz kılıyor, aynı kurbana ortak oluyor, aynı kabeye dönüyor, ancak bunlar birbirlerini sevemiyor. Sizi kardeş etmeyen dine niçin inanıyorsunuz? Böyle bir din inanmaya değer mi? Böyle bir dini anlayış tıplumda ahlak üretir mi? Üretmez, üretmiyor. Çünkü mübarek Kur'anı öldürdük, cesedine sarıldık. Böyle olunca bize hayat vermez oldu.
Kur’an, hayat verici bir mesajdır. Hakeza Kur’an’daki din, hayatın kendisidir. Bu konuda Rabbimiz şöyle der:
“Siz ey iman edenler! O sizi hayat bahşeden bir (diril)işe davet ettiğinde, Allah’a ve Elçi’ye icabet edin! Zira iyi bilin ki Allah kişiyle kalbinin (eğilimleri) arasına sürekli müdâhale eder; O’nun huzurunda toplanacaksınız” (Enfâl: 8:24) Kişi Rabbinin olması gereken yere başkalarını koyunca...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum