Rize
16 Eylül, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    34.96
  • ALTIN
    2394.8
  • BIST
    10065.4
  • BTC
    69315.19$

Sivil Toplum Örgütlerinin Devlet ve Şehircilik Yapısı Üzerinde katkıları ne olmalı!

01 Eylül 2024, Pazar 22:49

Rize'nın bugün içinden geçtiği tarihi aşama, toplumu pekiştirebilecek ve ona daha fazla gelişme yolları sunabilecek yeni ulusal fikirlere ihtiyaç duyuyor olması, Sivil toplum örgütlerinin katkısı ne olmalı. Sivil Toplum Örgütleri, Tarih ve hukuk bilimi de bu fikirlerin teorik olarak gerekçelendirilmesine katkıda bulunulmalıdır. Bu sosyal, politik ve hukuki ideale ulaşmanın yollarının kavramsal gelişiminin en önemli bileşenleri arasında, Rize'nin yönetim sistemi ile organik etkileşim içinde gelişen ve aynı zamanda kendi özyönetim organlarını oluşturan sivil toplum kavramının yerleşmesi olmalı, nispeten şehir yonetim şeklinde bağımsız olmalı....Sivil toplum örgütleri şehir yonetiminde eleştirmen olmalı, sosyal bağların istikrarını, hukuk kültürünün olgunluğunu Halk arasında kültür bilgisinin yerleşmesi şehrin gelişmesine katkı sunar, Halk arasında çevresel temizlik doğayı koruma kültürü, trafikte yayaların yollarda üstünlüğü, yayaların trafik kurallarına uyma ve bilinçlenme şeklinin yerleşmiş olması, sokakta kişilerin elindeki işe yaramaz eşyaları veya sigara izmaritini gelişi güzel sokaklara atmama kültürünün gelişmiş olması gerekiyor. Sivil  toplum örgütleri daha çok Devlet yönetimlerine katılma yerine insanları  bilinçlendirme üzerine faaliyetler oluşturması gerekiyor. Maalesef Rize'de sivil toplum örgütleri görevleri yapamadığını ve kendilerini geliştiremediğini görüyoruz... Sivil Toplum Örgütlerinin bu konulara katkı sunmasını bekliyoruz.  Sivil toplumun ve bireyin güvenliğinin sağlanmasının ön plana çıkması, çok kutuplu bir dünyada sosyal, siyasi, devletsel ve hukuki sorunların çözümüne yönelik seçeneklerin araştırılmasına katkı sunmalı'dır.  Öyle görünüyor ki, güçlü yerel özyönetim, sosyal süreçlerin istikrarını, sosyal çatışmaların zamanında hukuki kanala aktarılmasını ve yerel sorunların etkili çözümünü büyük ölçüde sağlayabiliriz. Şehrin özyönetiminin iyileştirilmesine ilişkin pratik konularin modelinin oluşturulmasına yönelik teorik görevler, yeni bir gerçeklik anlayışı ve hukukun temel sorunlarına yeni yaklaşımlar gerektirir. Sivil toplumun hukuk kültürü düzeyi, onun devlet yaşamına siyasi ve hukuki katılım sistemi olarak gelişme derecesini karakterize edecektir.. Sivil toplumun derin anlamı, toplumun kendi kendini örgütlemesini geliştirerek canlılığını güçlendirmektir. Bu, bireylerin özgürce kendilerini gerçekleştirmelerini, özel ihtiyaçlarını ve çıkarlarını varsayar ve bu da sivil toplumun devlete muhalefetinin özünü, devletin hukuk politikasının oluşumu üzerindeki etkisinin boyutunu belirlememize olanak tanır.

Türkiye'de etkili bir yerel öz yönetiminnin oluşumu , demokratik bir devletin inşası için gerekli bir koşuldur. Bu görevi yerine getirirken, öncelikle Türk toplumunun tarihsel deneyimine ve özelliklerine (hukuk kültürü, gelenekler, zihniyet vb.) odaklanmalı, aynı zamanda şehrin öz yönetimini organize etmede iç ve dünya deneyimlerini kullanmalıyız.Sivil toplum kurumları ile devlet arasındaki korelasyon kalıplarının belirlenmesi, ülkemizin kat ettiği yolu teorik ve hukuki açıdan doğru bir şekilde analiz etmemize,  devletin modern sorunlarını anlamamıza ve bu kurumların içinde yer aldığı biçimlerin beklentilerini görmemize olanak sağlar. Şehrin özyönetim kurumu da dahil olmak üzere sivil toplum kurumları gelişmeli, Bu nedenle, devletin sivil toplum kurumlarının oluşumu ve gelişmesi sürecindeki, sivil toplumun rolünün olgun bir hukukun üstünlüğü devletinin önkoşulu olarak incelenmesi hukuk biliminin acil görevlerinden biri olmalıdır...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum